Kartal Tibet

Sinemaya gitmek yasaklar arasındaydı ailemizde..Sinemaya gittiğiniz tespit edildiğinde de, bir ton dayak terdiniz amcanızdan..

Dayağı göze alarak yinede, yinede sinemaya gider, filmimi seyrederdim çocukluğumda..Daha çok kuzenimle giderdik kaçak olarak sinemaya..kuzenim genelde sıvışır kaçardı dayaktan, ben tatlı, tatlı yerdim tokatları..ohh

Kuzen, Cuneyt Arkın, ben Kartal Tibet hayranıydım..
Kasabaya gelen tüm filmlerini kaçırmadan izlerdik..

Aktör hayranlarımız bile farklı olduğu halde ben kuzenimden ayrı yalnız bir gün geçirdiğimde sanki bedenimde bir eksiklik hissederdim.. taa 1986 yılında bana fiili hayatıma kast ettiği güne kadar..
O'nu 86 yılına kadar olan sevgimle hala seviyorum..
Sonraki yıllar için kaleme bile değer bulmuyorum..

Fiili veya sözel hayata kastlarda da aynıdır düşüncelerim..
Uclardadır değerlerim..
Bir ucunda şiddetli sevgiler, tutkular vardır, diğer ucundaysa nefretler ve bitirmişlikler..
Orta yoktur benim için..

Ooo, söze nereden başladık, nerelere geldik..
Geçelim buraları..

Kartal Tibet için başlamıştım yazıma..
Konservatuarlı, sinema oyuncusu, senarist ve yönetmen..
Kendisini ergenlik çağımdan beri seviyorum..

İlk, Kemal Sunal'ın "Sosyete şaban" filmini yönetirken yakınımda görme fırsatını buldum..O filmde figüran olarak bende rol almıştım..
O kadar heyecanlanmıştım ki, sevdiğim, hayranı olduğum aktör, figüran da olsam, bemim yönetmenimdi o anda..(1984)

Kartal Tibet ile ikinci karşılaşmam, 92 yılında Trabzon Devlet Tiyatrosunda oldu..
Kendisi bir dönem de sinema dışında Tiyatro oyunculuğunu da yapmış olmasından olacak heralde ki, yönetmenliğini yaptığı çocuk oyununu sergilemek için gelmişti Trabzon Devlet Tiyatrosu'na..
Ayaküstü muhabbet ettik, sosyete şaban filmini hatırlattım kendisine ve beni hatırladığını söylemişti..

İki kez karşılaştık onunla..
Şimdi sıra geldi adresini bulmak ve ziyaretine gitmek..
Bulacağım ve gideceğim..

Sanıyorum o'nun şimdi bizlere tam ihtiyaç duyacağı zamandır..
Klasik bir sözdür ama, Kartal Tibet ve benzerleri birer daha gelmeyecekler hayata..
Türk sineması, hatta dünya sinemaları da, oyuncuları da hep değişim geçirmiş ve geçirmektedir ama yeşilçam'ın yetersiz imkanlarıyla, o zor koşullarda bizlere çok şeyler kazandıran Aktrist ve Aktörlerin yerleri çok ama çok farklıdır..

Bunun içindir ki, biz kuşaklar sevdiğimiz ve hayranları olduğumuz Aktrist ve Aktörlerin mutlaka, ama mutlaka adreslerini bulup, yanıbaşlarına gidelim..
Güzel olmaz mı.?

Sevgiler..