- Kategori
- Şiir
Kaybolmuş bir şiir

..........
Uzun süredir açmadığım bir evrak cantamdan, şiirler ve topladığım yemek tariflerim çıktı. Ben de bazılarını atıp, bazılarını ayırdım. Bu şiir de onlardan birisi. Ama isim yok sadece numaralamışım 45.
Okurken bende Sezen Aksu çalıyordu, sesi yeter, hangi parçası olduğunu boşverin.
Mümkünse, sizde şiiri okurken, benden bir Sezen Aksu dinlerseniz sevinirim. Ama hangisi olursa olsun. Dedim ya sesi yeter.
45
Eller üzerinde.
Birkaç kişi taşıdı seni.
Küçücük bir giysi diktim sevgimize.
Beyazdan.
Üzerine kırmızıyla adını yazdım
Onunla bir götürdüler.
Bir martı kanadında taşıdılar.
Küçük bir kibrit kutusunda ki seni.
Onu da beyaza boyamışlar, ben görmedim.
Daha doğrusu, bakamadım.
Pek derin kazmamışlar toprağı.
Sen de pek korkmamışsın.
Biraz, dua okumuşlar ardından.
Birkaç kişi, toprak atmış üzerine.
Sen, yine korkmamışsın.
Bırakıp gelmişler öylece, seni.
Bir melek gelmiş önce yanına.
İlk o sormuş, sana beni.
Başını öne eğmişsin.
Çok mu korktun,
Bir ateş yakmışlar, kibrit çöplerinden.
Çocuklar atlamış üzerinden. gülüşmelerle.
Sana ettiğim dualarım,
Bu küçücük karıncalar olmuşlar.
Ağzıyla su taşımışlar sana
Ve ateşe, sönsün diye.
Sana ağlayıp özlediğimde seni.
Bir sağnak başlarmış sizin oralarda.
Bir tek o günler de rahat uyurmuşsun..
Bir ev vermişler sana, orada
Tek kişilik,
Kapısı demirden, penceresi demir parmaklıklı.
Hiç dostun yokmuş, oralarda.
Baykuşlar ötermiş sık, sık.
Sen sevmezsin bilirim.
Yalnız yermişsin yemeğini, ağır, ağır..
Sana verilen bir bardak suyun kaynağında,
Kurbağalar öpüşürmüş.
Hep burasında, uyanıyorum rüyamın.
Ne zaman sana ağlayıp, uykuya dalsam.
Bu rüya ile uyanıyorum
gecenin yarısında.
Sonra, tövbeler ediyorum.
Ve affediyorum seni, her gece.
Yine affediyorum.
Ve bu kez, unutuyorum seni sonsuza kadar.