- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 496
Kayıp Çocuklar Ülkesi

''Kayıp çocuklar ihmal edilmiş çocuklardır.''
Çocuk ihmallerinin, buna sebep olan maddi manevi sosyal faktörlerin, çocuklar üzerindeki etkilerini, kaçırılmaların ve çocuk istismarlarının ailemize ve toplumumuza getirmiş olduğu sonuçlar nelerdir diye hiç düşündük mü?
Türkiye’de tam bin 600 ''KAYIP'' çocuk varmış. Bu çocuklardan bin 100’ünü kız çocukları oluşturuyormuş.
Psikiyatri Derneği; “kız çocuklarının bu sömürünün ağırlıklı kurbanları olduğuna” dikkat çekiyor..
Çocuklara yöneltilen şiddetin, kayıpların, ihmalin ülke gündeminde yoğun olarak tartışıldığı şu günlerde konunun ruh sağlığı açısından ne anlama geldiğini, altında yatan psikiyatrik faktörlerin neler olduğunu, ailede ihmalin bu kaçışlarda nasıl bir etkiye sahip olduğunu ne zaman düşünüp kavrayacağız?
Çocuğa yönelik şiddet nedir?
Ailelerde ve yetiştirme yurtlarında ne gibi ihmal ve istismarlar yaşanıyor?
Sokakta yaşamak zorunda bırakılan çocukları ne gibi tehlikeler bekliyor?
Kağıt mendil satan, araba camı silen çocuklar buna nasıl zorlanıyorlar?
Çocukların ticari ve cinsel sömürünün nesnesi olmasının altında neler yatmaktadır?
Fabrikalarda riskli işlerde çalıştırılan çocuklar evden kaçma riski taşıyor mu?
Bu soruları ne kadar ciddiye alıyoruz?
Verdiğimiz cevaplar ne kadar gerçeklik taşıyor?
Çocukların başlarına gelen, akıl almaz olaylar ve sıkıntılar da annelerin, babaların, öğretmenlerin ve toplum olarak bizlerin hiç mi suçu yok?
İşte bu soruları bir an önce acil masasına yatırmanın zamanı geldi de geçiyor bile!
Çocuklarımız kaybolduktan, elimizden avucumuzdan bilinmeyene uçtuktan sonra, ağlamanın sızlanmanın hiç faydası yok!
Önce!
Sorumluluk sahibi birer insan olarak, geliniz bir an önce eksikliklerimizi tamamlıyalım ve kendi canımızdan olan evlatlarımıza sahip çıkalım. Onları koruyalım. Kaynak: NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Kliniği
Melekler yüreğinizden öpsün çocuklar
Sabiha Rana
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

nasıl bir dünya da yaşıyoruz, bu haberleri okuduğum zaman ürperiyorum ve bu dramların son olmasını istiyorum.. Çocukların korunabildiği, beklediğimiz yarınların bugün olması dileğimle.. Saygılarımla..
Siel Vertu 06.02.2010 20:06- Cevap :
- Sevgili Sema Hanım, Nele düşünüyorum bir bilseniz. Bizim büyüklerimizin yüreklerini de kara gölgeler esir almışmıydı acaba? Sadece bizim yaşadığımız zamana has bir ürküntü müdür bu yaşanılanlar? Cadde ve sokaklar yetmiyormuş gibi evlerimizde de huzurla oturup uyuyamıyoruz. Allah gelecek neslin yardımcısı olsun. İlgili yorumunuza teşekkür ederim. Saygılarımla. 06.02.2010 23:37
Aslında bütün çocuklar istismar ediliyor ama Kız çocukları daha fazla.Baksanıza "seni seviyorum" yazdı diye intihar süsü veriyor anne babalar.Ya da erkek arkadaşı var diye canlı canlı eli ayağı bağlı toprağa gömülüyorlar.Kayıp çocuklarımızın akıbeti ise bilinmiyor... Geleceğimiz kirli kanlı ellerde mahvoluyor...Duyarlı arkadaşım benim sevgi ve saygıyla
Meral Yağcıoğlu 06.02.2010 10:30- Cevap :
- Merhaba Sevgili Meral, Sormayın! Kaçırılmaların, dayakların, intiharların, ölümlerin sebpleri araştırıldığında akıla zarar hikayeler çıkıyor. İşte o zaman diyorum ki; biz bu konularla bu olaylarla asla gelişmiş bir ülke olamayız. Ülkemizde uçlarda yaşayanlar oldukça gariplikler ülkesi olması çok normal. Birgün inşallah bu yaşanılanlar son olur. Sevgilerimle. 06.02.2010 23:56
Ve bu çocukların % 50'si devlet yurtlarından kaçan, kaçırılan kız çocukları. Devlet bu çocuklara sahip olamıyor. Güya "gönül ilişkisi" nedeniyle kaçıyorlarmış. 12 yaşındaki kız çocuğunun gönül ilişkisi. Çok enteresan!!! Sürekli çocuklar öldürülüyorlar ve kaçırılıyorlar, en kötüsü de bizler sadece seyirci kalıyoruz. Ama siz yazarak duyarlılığınızı göstermişsiniz, elinize sağlık, selam, sevgiler...
n. 05.02.2010 13:25- Cevap :
- Sevgili Nilüfer Hanım, Biz toplum olarak duyarsız ve sorumsuzuz. İlk önce bu acı gerçeği kabul etmemiz lazım. Konu giyim kuşam hava atmak olunca mangalda kül bıramayız. Ama ne zamanki ciddi konular bizi bekliyor ne yapıp edip arka sırala atıveriyoruz. İstiyoruz ki rahatımız hiç kaçmasın. Ne çocuğumuzun ne kardeşimizin ne de yakın bir akrabamızın bize düşen sorumluluğunu bir insan olarak algılamakta güçlük çekiyoruz. ''Aman sende'' diyoruz. Hiç düşünmüyoruz ki başka bir şehirdeki kötü düşünce ve ilişkiler birgün bizi bulur ve üzer. Yinede umudum var. Tıpkı dibini aydınlatan mum gibi! Saygılarımla efendim. 06.02.2010 23:52
Merhaba...Bloğunuzun ilk cümlesine yürekten katılıyorum. Evet, kayıp çocuklar ihmal edilmiş çocuklardır...Ben olaya başka bir açıdan yaklaşayım...Bir sabah programında izledim. Annesinin ifadesine göre kapı önünde oynayan iki yaşındaki çocuk kaybolmuş ve sonra da evlerinden 5-6 kilometre uzaklıktaki bir yerde ölüsü bulunmuş...Annenin ifadesine bakın; "o hep önceden beri hep kapının önünde oynardı -şu ifadeye bakın "hep kapının önünde oynardı". 2 yaşındaki bir çocuğun öncesi ne kadar olur ki? Çocuğu doğurmuş kapının önüne bırakmış sanki- Annesi devam ediyor: "çocuk kapının önünde oynarken ben de komşuya gittim"...Bir annenin iki yaşındaki çocuğuna yaklaşımına bakın...İlgi yok, sevgi yok...Çünkü bu çocuk isteyerek değil; zevk amaçlı bir birliktelikten sonra peydahlanmış bir nesne o anne için...Bu, ihmal edilmişliğinde ötesinde bir şey...Hayvanca bir ilişkinin sonucunda olmuş bir çocuk...Değeri de o kadar...Ülkemizin en büyük sorunu bu olmalı bence...Selamlar.
cdenizkent 05.02.2010 13:06- Cevap :
- Sayın cdenizkent, İnsanlığın geçmişide geleceğide çocuk! Bugünün yetişkinleri bizler nasıl dünlerden yola çıkmışsak bugünün çocuklarıda yarınlara varacak. Ve bizler bugünün çocuklarına ne yatırım yapıyorsak, yarının büyükleri biz yarının yaşlılarına hem de yarının çocuklarına yapılan yatırımlarım meyvelerini sunacaklar. Ama acı ama tatlı. Bunlar hep bizim elimizde. Dolu-dolu yorumunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok tamamlayıcıydı. Eksik olmayınız. Saygılarımla. 06.02.2010 23:44