- Kategori
- Aile
Kazandığını bari kaybetme!
Aynı insan kaç defa affedilir?
Yaptıklarının bedelini ödedikten sonra bir suçluyu hapisten çıkarır gibi darıldığımız kişiyi de serbest bırakabilirmiyiz aklımızın odalarından?
Birine kızmak, kin tutmak mıdır peki her zaman..?
Sevmiyorum ben çaresizliği... Ne için olursa olsun, kimin karşısında ya da neyin karşısında olursa olsun çaresiz kalmamalı insan. Her zaman elinden geleni yapmalı hatta daha fazlasını. Yıpratmalı kendini insan. Ne için varsın ki? Ya da ne kadar yaşayacaksın biliyor musun? Tabi ki hayır... O zaman yaşadığın süre bari bir işe yarasın...
Seviyorsun onu, o ise seni sırtından vuruyor. Tam güveniyorsun oysaki ona... Canımdır bu benim kardeşimdir diyor bağrına basıyorsun ve umulmadık bir anda ummadığın bir yerine sokuveriyor hançeri. Kanıyor, canın çok acıyor ama sen onu acıtamıyorsun gene, çünkü için el vermiyor bir aptal gibi. Oysa o seni ne güzel de hançerledi!
Sevgili değildir her zaman ihanet eden... Sevgiliden çok kardeşin ihaneti yakar canı. Geçmez yaran, yaran geçse izi kalır...
Dur demek istersin ona bir de. Gittiğin yol yanlış yol, dur!!! Dön geriye dönebiliyorsan... Yok ben yolumdan dönmem diyorsan da... sen bilirsin ben seni uyardım kardeşim...
Gittiğin yola beni serdin, üstüme basıyorsun ama farketmiyorsun... Farkettiğinde çok geç olacak canım kardeşim. Yola serdiğin ben, sen yolun sonuna geldiğinde kalkıp gideceğim ve sen o taşlı yolun sonunda tek başına kalacaksın... Beraber yürüdüklerin de yanında olmayacak...
Güven kazanmak çok zordur ama kaybetmek tek saniye...
Ferdi için: