Kedici kadınlar hep feminist mi olur?

Başlıktaki kedici kadın'dan kastım, elbette kedi satan hanımlar değil! Hani diyorum, acaba bütün kedi sever hatunlar feminist mi olur? Yoksa, ülkemin en büyük hayvanseverlerinden Panter Emel'i mi örnek alırlar nefislerine? Çok uzun süredir düşünürüm bunu. Nerede kedilere meftun bir hanfendiyle karşılaşsam... Şaşmaz bir kuralmış gibi... Yüksek dozda feminist olduğunu gözlemliyorum.

Her insan, bilinçaltında kendine en çok benzettiği hayvanı severmiş... Ben köpekleri çok severim mesela. Sonsuz ve koşulsuz sadakat, bir ilişkide aradığım en temel şarttır. Bu yüzden, bu duyguyu bana en iyi yaşatan, en güzel hissettiren sevimli dostlarımız köpeklere düşkünüm herhalde...

Bir de en iyi mincikladığım, en rahat boğuştuğum, birlikte kudurukluk, şımarıklık, çocukluk ettiğim hayvan türüdür köpekler... Bu nedenle, asla vazgeçemem onları sevmekten...

Kuşların, özellikle papağangillerden ailesine örneğin; bayılırım. Evimde iki sultan papağanı, dört muhabbet kuşu, bir saka, bir kanarya besleyen bir adam oluşum... Dinlemekten çok konuşmaya, anlatmaya meylimden kaynaklanır kuvvetle muhtemel...

Ofiste baktığımız, arkadaşımın köpeği Zeytin'i de evladım bellesem de... Evim müsait olmadığından, apartmanda ikamet etmem sebebiyle köpeğim yok maalesef...

Sözü daha fazla uzatmadan, kedici kadınlara dönecek olursak... Onlar hakkında şunları da söyleyebilirim rahatlıkla:

Kedici kadınlar, özgürlüklerine, bağımsızlıklarına manyaklık düzeyinde düşkündür. Bu alanda onlara müdahale etmeye kalkışmanız, sevdiğiniz kadını tümüyle kaybetmenize yol açar.

Aynen kediler gibi, kedici ablaları da kendi hallerine bırakmanızı öneririm şiddetle. Bırakın, istedikleri vakit, kendi dilediklerince sokulsunlar yamacınıza. O sevdirdikçe, sevin. Sıkılınca, ellemeyin, gitsin. Nasılsa yeniden gelip, okşatacak saçlarını erine. Kediler misali, ara ara yalnızlığı sığınmasını, bi başına dolanmasını kaldıramayacaksanız eğer; gökyüzü kadar uzak durun kedi kadınlardan.

Kedici kadınlarda, şehvetin, ihtirasın, tutkunun, hırsın ve garip bir şekilde, sanki şu saydıklarımla tezatmış gibi, anaçlığın da çok üst düzeyde seyrettiğini seziyorum. Onlar, hemcinslerinden daha ateşli gibi sanki... Ve daha dengesiz... Ne zaman ne yapacağı anlaşılamayan, kestirilemeyen...

Tüm hırçınlıklarına rağmen... Kadınlıklarını sahiplenen ama gereksiz, aşırı kıskançlıklarına rastlanmayan, ruhlarını esirleştirmeden, uzaktan göz kulak olan, dara düştüklerinde, köşeye sıkıştıklarında yardımlarına koşan; sakin, kendine güvenli, ne istediğini bilen adamlardan hoşlanırlar.

Kedici kadınlar, oyuncudur da. Kolay kolay sıkılmazsınız onlardan. Ani, beklenmedik çıkışlarına, birden parlayan, ara ara haşinleşebilen tavırlarına katlanabilirseniz eğer; onlarla yakından ilgilenmenizi salık veririm size. Çünkü onlar, gördüğüm, bildiğim kadınların en kişiliklileri...

Yer yer bizimle yakışıksız aşık atmalara kalkışsalar da... Zeki ama yorucu kadınlara şefkat gösterebilecek beyler!.. Kedici kadınlar, eşsizdir. Hem asil, hem gururlu... Tahmin bile edemeyeceğiniz derecede gerçeklerin, olup bitenlerin farkında... Miyavcıklar kadar uyanık... Arada bir de diken üstünde... Şeytan'ın bile kandıramayacağı...

Şimdiye dek yapışkan tavırlı bir örneklerine rastlamadım, böyle bir modellerine denk gelmedim. İstenmedikleri yerde saniye durmazlar. Becerebilir misiniz bilemem ama... Onları kendinize bağladığınızda, hele hele aşık ettiğinizde, koruyucu bir meleğiniz, bir dişi aslanınız var demektir. Arada sıra da size diş geçiren!..

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.