Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Kendi duygularını yönetemeyen, insan yönetemez!

Kendi duygularını yönetemeyen, insan yönetemez!
 

www.yenibirisdunyasi.com


Beni bu blog yazısını yazmaya teşvik eden bu kez bir başka blog yazarı Sn. Burhan Demirci oldu. Kendisinin "Sevdiğim Sözler" başlıklı yazısını okuduktan sonra yorum yazdım. Baktım ki yorum giderek uzuyor kendim de bir iki şey söylemeye karar verdim.

Konu “yönetmek.” İşleri ve insanları yönetmek. Özel ya da kamu kurumu olsun, büyük işletme büyük takım ya da küçük işletme küçük ekipler olsun fark etmez. Bence sihirli sözcük “yönetebilmek.” Kendi eğitim ve meslek yaşamımdan aldığım öğreti ve deneyimler neticesinde şunu iddia ediyorum ki “kendini yönetemeyen başkasını yönetemez.”

Zamanını yönetmekte başarılı olmayan bir kişi başkalarının zaman planlarını yapabilir mi?

Kendi işi üzerinde kontrol sağlayamayan birisi başkalarının işlerini kontrol edebilir mi?

Kendi iç motivasyonunu sağlayamayan birisi başkalarını motive edebilir mi?
Karar verme sıkıntısı yaşayan, tutarsızlık sergileyen birisi başkalarını karar vermeye yönlendirebilir mi?

Bu liste uzar gider. Yukarıda söz edilen yetkinliklere sahip olmayan çalışan, teknik olarak saptanabilecek yetersizlikler ve başarısızlık sergileyecektir. Eğer durum vahim ise performans düşüklüğü çok net görülebilir. Ancak yetersizlikler çok şiddetli değil ise ortaya vasat bir performans çıkacaktır. O da günü kurtaran, işleri bir şekilde yöneten ama olumlu fark yaratıcı olamayan çalışan modelidir ki, bazen bu modelde yönenici unvanı almış kişiler olmakta.

Benim için daha önemli bir nokta var ki o da; “duyguları yönetebilmek.” Çünkü işin uzmanlığına dayanan başarısızlıklar daha kolay ölçülüp belirlenir. Kurum bunların kabullenip edilemeyeceğine karar verebilir. Ancak konu motivasyon, iletişim, demoralizasyon gibi duygu ağırlıklı konulara gelince iş değişir. Mutlaka bu alanlarda da öğretiler, teknik yöntemler var. Bu tip yetkinlikler kısmen bireyin kişisel özelliklerinden ve yatkınlıklarından gelen kısmen de sonradan öğrenilerek edinilen yetkinliklerdir.

Ancak diğer alanlarda olduğu gibi bu konudaki yetkinlikler de önce bireyin kendi üzerinde hayat bulmalıdır. Zaman yönetimi konusunda yetkin olan bir çalışanın işine vaktinde gelip gitmesi, işleri zamanında yetiştirebilmesi, öncelik planı yapabilmesi bilgi ve becerinin gerçek yaşama uygulandığının kanıtıdır.

İş ve insan yönetmek hem teknik hem duygu temelli bir sanattır. Ben yönetici sıfatını almış birinde önce kendini yönetebildiğini görmek isterim. Yukarıda da belirttiğim gibi teknik konular daha kolay ölçülebilir ancak duygu temelli alanlarda performans ölçümü daha zordur. Kurumlarda iletişim, motivasyon gibi konular bu ikinci alanda ele alınabilir. Ne yazık ki bu tip konular bir çok kurumda birinci derece önem taşımaz. Ancak, ekiplerin başarısında teknik başarıdan önce duygusal başarı hedeflenmelidir.

O yüzden diyorum ki “Kendi duygularını yönetemeyen, başkalarını yönetemez” Yönetici için yönetim, kendi duygularını yönetmekten başlamalıdır.

Bana göre;

Bir yönetici sabah trafiği ile boğuşup ofisine vardıktan sonra hırsını elamanlarından çıkartıyorsa bu yönetici duygularını yönetemiyor demektir.

Kendi üstü ile gerilimli bir toplantı sonrası kendi astlarına bunu yansıtıyorsa,

Eğitim sürecinde olduğunu bildiği ve fikren kabul ettiği astının bir hatasına öfkeli tepki veriyorsa bu yönetici öfkesini yönetemiyordur.

Özel hayatındaki hüsranları yüzünden gün boyu masasında suratsızca oturup kendisine danışmaya gelen astlarını görmekten mutsuz ifade takınıyorsa,

Sabahları günaydın demekten âciz ise, bu yönetici duygularını yönetemiyor demektir.

Bu liste de uzar gider. Ben bu tip bir yöneticinin ekibine ulaşabileceğine, onlar tarafından saygınlık kazanabileceğine, onları etkileyebileceğine, motive edebileceğine ve onları denetleyebileceğine inanmıyorum. Böyle bir yönetici en iyi ihtimal ile vasat ekipler yaratabilir. Belki bir sonraki blog yazısında duygu yönetimi konusuna devam etmek üzere hoşçakalın.

 
Toplam blog
: 83
: 998
Kayıt tarihi
: 05.01.09
 
 

 "İnsan olmak başka bir şeydir. Ne dil, ne din, ne de milliyet ayırır. Ne seni, ne de beni kayırı..