- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Kendime kırgınım!

Ne kadar çok yoldur bu yaşamın içindeyim! Ne kadar çok kilometre yol aldım şu vücudumla!
Bir boğa burcu boğa kadar güçlüydüm oysa ki! Ben yoksa diğerlerinden farklı mıyım ki?
Artık hayat buz gibi dışarıda fakat halen yağış yok! Çok kurak geçti bu sonbahar! Sadece 2 kez yağmur yağdı o kadar! Doğaya karşı içim buruluyor ve vallahi de, billahi de, kendimi %100 suçlu hissediyorum ona karşı!
Biz insancıklar, kuşların tüneklerini bir-bir kesip, onların yerlerine elektrik direkleri dikiyorlar! Korkunç hayvanlarız biz ve dur-durak diyenimiz, başka canlıları düşünemiz, YOK!
Doğa, çok değil pek yakında, öcünü bizden almaya başlayacak ve bize karşı doğal afetleriyle başlamak üzere, hıncını çıkaracak bizden!
Cıscıbıldak hissediyorum kendimi bu insan denen mahlukatların arasında! Sanki yaşadığım ülke benimkisi değil de buraya esir tacirleriyle getirilmişçesine tutsak hissediyorum kendimi! Yollara atılan sakin çöpler, sigara izmaritleri, içilen fazlalık paketler hepsi yerlerde geziniyor. Rüzgarın etkisiyle belki bin yılda doğa tarafından sindirilip yok olacaklar!
ODTÜ ağaç katliamında başbakanımızın dediği gibi, ağaçları medeniyete değişmem! Tüylerimden diken, diken oluyorum. Keşke bir ağaç olup tüm bu olan bitenlere bir de onların gözüyle baksam!
Sevgi ve aşkın olmaması da bu yüzden! Bazen Kızılderili bir Türk olduğumu düşünürüm! Hayatımı en müspet etkileyen filmlerden biriydi KURTLARLA DANS! Ben ne o filmdeki KURT, ne de o filmdeki kızılderili, ne de o sonradan kızılderileşen askerim! Ben halen bir seyirciyim ve kendime kırgınım!
Aslen eskiden bir ada olan Erdekli’yim ben! Çorak bir şehirde, doğuda, Diyarbakır’da doğmuşum. Hayatımın 18 yılı İstanbul’da, 12 yılı Ankara’da geçmiş! Bu şehirlerin değişik hallerini hatırlarım şimdiki hallerinden çok farklı! Ve bu hızla giderse anınmayacak şekle-şemale bürünecekler!
Artık Bursa’lıyım! Herkes soruyor, niye Bursa’lı olmak istedin diye! Çünkü ben bi Anadolu çocuğuyum! Yani ben Anadolulu ve Rumeliliyim! Motosiklet kullanmak bana Bursa’yı keşfettirdi. Aslında bir mücevherin içerindeki inciymişim de haberim yokmuş! Her gün öyle yerler keşfediyorum ki, ama ne olur ne olmaz, sizlere anlatmayacağım. Sadece güneşin doğuşunu takip edebileceğim 3 tane ayrı köy var 45 dakikalık mesafede! İşte ben bu yüzden Bursa’lı oldum; medeniyetten uzaklaşıp medeni olmak için!
Kendime kırgınım çünkü bu hayatta muktedir olduklarımı henüz yapmaya başlamadım! Henüz nehirin ters yöne akmasını beceremiyorum tüm çalışmalarıma rağmen! Yeterince iyi bir büyücü olamadım. Ya da dünyayı değiştirecek Adriana Lima gülüşüm ve popom yok! Ya da sesim Pavoritti kadar uzaklara yankılanmıyor! Ya da en basitinden yürümeyi becerirken uçmayı halen öğrenebilmiş değilim!
Saatler şiddetli bir hızda akarken, doğanın yokoluş çağrısını yapan insanoğlu pişkin ve pişkin, ben medeniyim diyor! O zaman sen medeniysen, medeniyet bu mu?
Bazen köpeklere, bazen kedilere, bazen de kuşlara soruyorum “bizleri medeni buluyor musnuz?”’
HAYIR-HAYIR-HAYIR!
Biz medeni değiliz ve ben bana kırgınım;
MEDENİYETİN TANIMINI YAPACAK KADAR BÜYÜMEDİM DİYE!
İLK İŞİM KENDİME BİR ORMAN TÜRKÜSÜ YAZMAK OLACAK VE İÇİNDE İNSANLARDAN BAHSETMEYECEĞİM! SÖZLERİ ŞÖYLE BAŞLAYACAK:
“BEN BİR AĞACIM VE BEN SANA KIRGINIM!”...
Saygılar ve Sevgiler,
ANIL...