- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kendimle Bir Randevu...
Bir kadın bedeni içinde yaratıldım
Bir kadın ruhu ve bir kimlikle…
Hayat pek çok rol verdi sırasıyla,
Korkular, arzular, heyecanlar, meraklar,
Cevabını verdiğim, veremediğim,
Sonu gelmez sorularla yürüyorum.
Gizlediklerim var, açık ettiklerim de…
Galibiyetlerim, yenilgilerim,
Sevinçlerim, hüzünlerim,
Kazançlarım, kayıplarım,
Ve pek tabii ki günahlarım ve sevaplarımla
Herkes gibi bir insanım.
Daha doğrusu,
İnsan olma çabasında bir insan dişisi…
Yaratıldığıma göre,
Demek ki var Allah’ın benimle bir kastettiği,
Sabahattin Ali ile aynı fikirdeyim.
“ İnsan; dünyaya sadece yemek, içmek ve koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamaz, daha büyük ve insanca bir sebep lazım. “
İşte ben o sebebin peşindeyim.
Aynaya yansıyan bedenim de yüzüm de bir kılıf,
Ben o kılıfın içindekini görme gayretindeyim.
Olaylar, insanlar, anlar, anılar…
Yıllardır izlediğim,
“Yaşam“ dediğim film,
Hepsi, hepsi bir tanıklık aslında…
Gerçek ne?
Gerçek kimliğim ne?
“Bilmek” için.
Ben o bilginin peşindeyim.
Şu küçücük ve geçici yaşam formu içinde değil gerçek kimliğimiz.
Gerçek kimliğimiz bu zaman ve mekan algısısın ötesinde
Daha büyük bir kimlikte…
O bilgi de insana çarşıda, pazarda,
Kalabalıkların içinde,
Şuursuzca koştururken,
Birbiriyle yarışırken,
Birbiriyle uğraşırken gelmiyor.
Kişisel farkındalık alanını genişletmek için
Arada sırada yalnız kalmaya,
Doğa ile baş başa olmaya,
Önce kendimizi, sonra da her şeyi
Koşulsuz sevmeye ve saymaya ihtiyacımız var.
VE…
Dinlemeye…
Yani aslında kendi “ Hira Dağı” mıza ihtiyacımız var.