Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Rumikorman (Korman Türkmen)

http://blog.milliyet.com.tr/rumi

13 Ocak '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kendini Bil’en İnsan

Kendini Bil’en İnsan
 

Işık Ve Göz


İnsan kendi benliğinde gerçek özünü idrak edebilir ve bedensel isteklerini ve tembelliği terk ederse gerçek Ben’i bulabilir. Bu gerçek Ben'i aramak ile kendi özümüze daha yakın olabiliriz ve hatta her şey aynı 'Tek Öz' den meydana geldiği için; bu farkındalığa varan kişi bütün varlıkları da tanıyabilir.

Allah tarafından bize verilen gerçek özü tanıyabilmek için, bu yolda çalışmalar yapmamız ve kendimizde varolanı çıkarmamız çok önemlidir. Bunu başarabilmenin tek yolu ise sevgidir. Sevgiliyle bu kavuşma halini yaşayan kişi kendi nefsindn vazgeçer. Kendinden vazgeçen (bedensel isteklerini aza indirgeyen) insan, bütün kozmik sırlara erişebilir ve Tek olan Öze yakınlaşır. Zira her şey iç içe geçmiş ve kaynaşmış bir bütündür (Yin Ve Yang Kuramı).

Özü hisseden, özünden yaşamaya başlayan insan için Ben yoktur, O vardır. Her şey O’dur! O’nadır ve O’ndandır…

Hakikati ve Tek Özün önemini anlayan kişi ruhundaki ışık ile Allah’ın gücünü, yaratıcılığını ruhunda, özünde ve bedeninde de yaşama geçirir. Böyle yaşayan bir insanin her anı ibadet olur.

Madde bedenimiz (fiziki bedeni) nasıl ki günlük ihtiyacını gidermek için yemek, içmek ve uyumak durumundaysa; ruhumuz da (takyon enerji bedenimiz) enerji ihtiyacını, Yaratıcının varlığı ile, kendi içerisinde aydınlanma (Enlightenment) süreci çalışmaları sonucunda elde edebilir. Ruhun coşkusunu hisseden bir insanın etrafına yansıtacağı da elbette aşk ve sevgi olacaktır.

Bütün etrafımızda var olan bu enerjiyi hissedebilmek için bedensel göz ile bakmamak gerekir. Zira, bilindiği gibi etrafta ışık kaynağı olmadığında, bir insanın çevresindekileri çıplak gözle görmesi mümkün değildir. Ancak bizim görebildiğimiz ışık, ışık yayan enerjinin çok küçük bir bölümüdür. İnsanın göremediği, fakat ışık yayan başka enerji çeşitleri de mevcuttur: Kızıl ötesi, ultraviyole, X ışınları ve radyo dalgaları gibi ve insan ışığın bu dalga boyları karşısında kör konumundadır.

Evrendeki farklı dalga boylarını hissedebilmek için bu bedenden çıkıp, evrensel bedene (ruh) geçmemiz ve ruhun gözü ile bakmamız gerekir. Manevi Göz (3. göz) de denilen bu ruh gözü sayesinde; görülebilir ışıkların dışında mevcut olan yakın kızılötesi ışınları ve yakın morötesi ışınları hisseder ve görürüz. Morötesi ışınlar bizi Pozitif Alemlere (Nur Alemler) götüren dalga boylarıdır. Kızılötesi ışınlar ise, negatif Alemlerdir. Kur'an'da Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır... (Enam Suresi, 1) der. 

Bedensel gözümüzle göremediğimiz bu aydınlık alemleri hissetmek ve görmek için çaba sarfetmeli ve bunu kendimize amaç edinmeliyiz.. Bu sayede gerçek sevgi ve huzura erebiliriz. 

 

 
Toplam blog
: 81
: 9709
Kayıt tarihi
: 01.12.06
 
 

1968 Ankara doğumluyum. Selçuk Üniversitesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı Bilim..