Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '11

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Kesk Toparlanıyor (mu)

Kesk Toparlanıyor (mu)
 

KESK mücadele ediyor.


8 Ocak 2011 tarihinde, ilk kez olağanüstü kongre yapan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), yaşadığı iç tartışmaların bir bölümünü tartışıp, taciz iddialarıyla ilgili olan kısmını aşmaya çalışarak yoluna devam ediyor. Bu konu, buzdağının görünen yüzüdür. 

İnanıyorum ki, KESK bu sorunu, yarattığı değerler doğrultusunda çözecektir. 

Taciz tartışmalarının yanında KESK’te yaşanan asıl tartışmalar ve tıkanma daha başka sorunlarla bağlantılıdır. 

Bu sorunlar; KESK’in kuruluşundan bu yana sürdürdüğü politik eksenin farklılaşması, kurucu dinamiklerin 2008 kongrelerinde yönetim dışında kalması, KESK tabanında temsiliyeti ve karşılığı olmayan dinamiklerin yönetim düzeyinde gerçekliklerinin çok üzerinde bir oranla temsil edilmeleri, sendika içi işlem ve eylemlerde demokratik merkeziyetçilik ilkesinin aşındırılarak kararların tepeden alınması, ülkede yaşanan kimi sorunlara(Tekel direnişi) yeterince ilgi gösterilmemesi, kimi yöneticilerin TÜRK-İŞ yöneticilerine taş çıkarırcasına koltuğa yapışması ve her fırsatı koltukta kalmak için kullanması, şubelerde de tabanın büyük bir bölümünün yönetimlerde temsil edilmemesi, seçimlerde “doğrudan seçim” ve “nispi temsil yönteminin” uygulanmaması sonucu üyelerin sendikalarına yabancılaşması ve neoliberal saldırılara yeterince cevap verilememesi gibi sorunlar sıralanabilir. 

Bu sorunların çözülmemesi, çözüm için adım da atılmaması KESK’in bugünkü etkisiz durumuna, gelmesine neden olmuştur. 

KESK üyelerinin büyük bir bölümünün de hemfikir olduğu bu sorunlar, kendi çözümlerini de içinde barındırıyor. 

Aslına bakılırsa, taciz tartışmaları adeta işaret fişeği olmuştur. KESK’i oluşturan bütün dinamikler vakit geçirmeden ve dar grup çıkarlarını düşünmeden bu sorunları masaya getirmeli, alınganlık göstermeden tartışmalı, “Bu sorunları nasıl aşarız?”, “Sendikalarımızı nasıl büyütürüz?”, “Neoliberal saldırılara nasıl cevap verebiliriz?” sorularına cevap aramalı ve gündemden düşürmemelidir. 

Olağanüstü kongreden sonra hareketlenen KESK, “Torba Yasa” sürecine karşı yapılan eylemlerle kendine gelmiş, uzun süredir birlikte eylem yapmayan örgütleri bir araya getirmiş(KESK-DİSK-TMMOB-TTB) ve çözülmekte olan tabana ileriye dönük umut aşılamıştır. 

Yakalanan bu momentin devam etmesi için tabanı her türlü karar sürecine katacak tedbirler alınmalıdır. KESK tabanı bilinçli ve duyarlı bir bileşimden oluşmaktadır. Sendikalarına üye olurken bilinçli bir tercihle ve bir takım bedelleri göze alarak üye olmuşlardır. Fikri alınmadan, tepeden alınan kararları benimsemez. Er geç bu kararları alanlardan hesap sorar. 

Ancak son yıllarda yaşanan sendika içi demokrasi eksikliği, tabanın söz ve karar sahibi olmaması gibi sorunlar, üyeler ile sendikaları arasında bir yabancılaşma yaratmış, dışa dönük olması gereken sendikal mücadele, sendika içi dinamiklerin sendika içi iktidar mücadelesine dönüşmüştür. 

Sendikalar tabi ki emek örgütleri olmalarının yanı sıra, ülkede yaşanan politik sorunlara da duyarsız kalamazlar. Emekten yana, emeğin çıkarına olan her politikayı desteklerler hatta bu politikaların oluşumuna katkıda da bulunurlar. Ama bu ölçüt tutturulamamış, kimi sendikal anlayışlar, politik alana dair sorunlarını sendikalara taşımışlar, hatta yeni parti kuruluşları bile KESK’teki sendika içi iktidar mücadelelerinde bir kaldıraç gibi kullanılmıştır. 

KESK, bu sorunları aşmalıdır, aşmak zorundadır. 

2 milyon kamu emekçisinin sesi olma misyonunu yeniden tanımlayan ve kuruluş yıllarındaki “Söz, yetki, karar iktidar çalışanlara” şiarını yeniden bilinçlere çıkararak mücadelesinin merkezine oturtan bir KESK’e hem çalışanların, hem de emek hareketinin çok acil ihtiyacı vardır. 

Tabanın gözü, kulağı yaklaşmakta olan KESK ve bağlı sendikaların kongrelerindedir. KESK bu beklentileri karşılayacak adımlar atmalı, tabanın sesine kulak tıkamamalıdır. 

 

 

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..