- Kategori
- Sivil Toplum
KESK yollarda, ya diğerleri?

KESK YOLLARDA YA DİĞERLERİ?
Kamu sendikalarında yaz ateşi yükseliyor.
Eğitim Sen’in iki hafta önce kamuda Toplu İş Sözleşmesini öncelikli talep olarak önüne koyup, Türkiye çapında başlattığı yürüyüşün ardından, geçtiğimiz hafta da Tüm Bel-Sen Ankara’yı merkez alan bir hak arama eylemi gerçekleştirdi.
Tüm Bel-Sen Türkiye’de ilk kez toplu iş sözleşmesi yapan kamu sendikası olması nedeniyle, KESK’e bağlı diğer sendikalardan ayrı bir konumdadır.
Yerel yönetimlerde; belediye ve il özel idarelerinde örgütlenen sendika, belediyelerin özerk yapısından yararlanarak, uluslararası sözleşmelerin bir gereği olarak memurların toplu iş sözleşmesi yapabileceğini, Gaziantep Anakent Belediyesi’nde ilk sözleşmeyi bağıtlayarak kanıtlamıştı.
İç hukukta deprem yaratan bu gelişme, çeşitli hükümet müdahaleleri ve dar görüşlü hukuk yorumlarıyla engellenmek istenmişti.
Uzun hukuk süreçlerinin sonunda Türkiye’de yüksek yargının verdiği kamuda sözleşmenin olamayacağı kararı, geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararıyla iptal edilmiş, böylece kamu iş kolunda önemli bir kazanım elde edilmişti.
Ancak bütün bu kazanımlara rağmen AKP hükümeti toplu iş sözleşmelerini tanımazlıktan gelip, artık gerçek bir komediye dönüşen Toplu Görüşmeleri sürdürmüş, kamu çalışanlarını yüzde 4 gibi sefalet ücreti artışlarına mahkûm etmişti.
AİHM’nin Tüm Bel-Sen’in başvurusu üzerine verdiği karar, bizim yargımız ve idari sistemimiz için “içtihat” niteliği taşıyor.
Tüm Bel-Sen Sendikası toplu iş sözleşmesi talebini hem kamuoyunun hem de hükümetin gündemine sokabilmek amacıyla, 17 Haziran’da Türkiye’de iki koldan; Diyarbakır ve İzmir’den “Tislerime Dokunma” adıyla bir Ankara yürüyüşü başlattı.
Diyarbakır ve İzmir’in seçilmesinin nedeni, bu iki ilimizdeki belediyelerin çoğunda toplu iş sözleşmesi imzalanmış olmasıydı.
Sendikanın Trabzon Şubesi yönetim kurulundan Ahmet Turgut ve Nevzat Ofluoğlu, Diyarbakır kolundaki yürüyüşlere katıldılar.
Trabzon Belediyesi kamu çalışanlarından Turgut ve Ofluoğlu, hak arama eylemi sırasında yaşananları benimle paylaştılar.
Diyarbakır’da başlatılan yürüyüş Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve Mersin’de sürdürülmüş, sonunda da Ankara’daki merkezi etkinlikle son bulmuş.
Bu illeri gezen Yürüyüş Komitesi, her şehrin merkezinde toplaşan Tüm Bel-Sen üyeleri ile birlikte o şehrin en büyük belediyesine kadar sloganlı, dövizli yürüyüş gerçekleştirmişler.
Belediye önlerinde basın açıklamaları yapıp, AKP hükümetini AİHM kararlarını uygulamaya davet etmişler.
İzmir ve Diyarbakır kolundan Ankara’ya ulaşan yürüyüş komiteleri Maltepe’deki Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde buluşmuş, ardından Ankara’daki üyelerle Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçmişler.
Sermaye basınının görmezden geldiği bu eylemde konuşan Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan Baykara AKP hükümetine yüklenerek, AKP Hükümeti’nin, AİHM kararlarını ve memurların yapacağı TİS gerçeğini daha ne kadar savsaklayacağını sordu.
Genel Başkan Baykara, her geçen gün TİS imzalayan belediyelerin artması karşısında, Sayıştay denetimini belediyeler üzerinde baskı aracına dönüştüren AKP hükümetinin uluslararası sözleşmeleri tanımayan tavrını eleştirdi.
KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen Sendikası üyelerinin hak ve çıkarlarını savunmak ve geliştirmek adına bu yaz sıcağında şehirleri, sokakları arşınlarken, diğer konfederasyonlara bağlı kamu sendikaları bu süreçte ne yapıyor diye düşünebilirsiniz.
Sanırım bunlar, Ağustos ayı içinde gerçekleşecek olan “Toplu Görüşme” komedisi için kostüm diktiriyorlardır.
Bu sahte ve güdümlü sendikacılar yine medyada esip gürleyecekler, masa başında ise memurlara yapılacak yeni yüzde 4’lük zamları meşrulaştıracaklar.
Din ve milliyetçilik gibi kutsal değerlerini sömürenlerin peşine takılan emekçiler, gerçek gündemlerine dönene kadar bu iş böyle sürüp gider herhalde.