Keşke Hayata Göre Yaşasak Çünkü Hayat Ne Geç Bırakır Ne Erken Götürür

Hayatın da mutlaka planlanması gereken yönleri var ama bazı kendi planları bize çok uygun, örneğin şu saat bu saat demiyor güneş doğunca kalk diyor. Peki güneş ne zaman doğuyor; gece yarısı mı yoksa öğlene doğru mu?

Hayata uysak geç kalır mıyız? Ama planı biz yaparsak…

Bir de dakik olmaya itiraz ediyorum, insan bir dakikada neleri kaçırabilir ki…

Hele ki yoğun iş, kalabalık insan ve zor durumlar nedeniyle sıkışma yoksa akşam uyur sabah uyanırım; köyde hiç saat falan kullanmam. Ve aslında yoğun iş, kalabalık insan ve zor durumlar da bizim yarattığımız şeyler, hayatın böyle bir şeyi yok. Bunları yaratırız ki insanlar bazı şeylere mecbur kalsınlar ve biz de bundan yararlanalım.

Mesela kendi isteğiniz dışında hiçbir zaman koşmak zorunda değilsiniz ama hayatı planlayanlar belirli işlerin başlaması ve bitmesi için başlangıç ve bitiş saatleri koymuşlardır, yetişmek için acele etmek zorunda kalırsınız.

Mesela şöyle olsa, saati yok çalıştığınız kadar para alsanız. Ama işte kahrolası işlerinin yetişmesi lazımdır.

Oysa doğal hayatta hiçbir yere yetişmen gerekmez, mezara bile yürüyerek gidebilirsin.

Yani hayatın kendi doğal zamanı bizim zamanımız olamaz mı?

Acele, geç kalmak, beklemek gibi kavramlar hayatın doğal yapısında yok bunlar bizim icadımız. Planlarımızı doğal zamana göre uydursak. Mesela ne demek gece işe gitmek, çok saçma!