- Kategori
- İlişkiler
Kim değişsin?

Çevreme baktığımda ilişkilerde yaşanan sorunların, yüzeysel düzeyde çözülemeyecek kadar esaslı ve derin sorunlar olduğunu görüyorum.
İnsanlar sorunlarla ilgili rahatsızlıkları arttıkça içinde bulundukları durumu değiştirecek, çektikleri acıyı hemen geçirecek bir çare ya da fikir arıyorlar. Sadece sonuca odaklanıyorlar: Acı geçsin.
Acının nasıl geçeceğiyle ilgili süreç çoğu kez düşünülmüyor. İlk anda bulunan ya da önerilen çözümler, yüzeysel ya da pratik çözüm gerektiren sorunların bazılarını ortadan kaldırsa da temeldeki sorunlar aynen kalıyor.
Sorumluluğu sık sık karşı tarafa yükleyip çektikleri acıları dindirmeye çalışıyorlar. Oysa olaylara bakış açımız sorunun kendisidir.
"Sık sık tartışıyoruz. Beni hiç anlamıyor. Bütün gün çalış didin yine de yaranama. Beni eskisi gibi sevip sevmediğini bile bilmiyorum. Gerçekten çok anlayışsız."
Acaba gerçek sorun eşiniz olmayabilir mi? Eşiniz, evlilik ve gerçek sevgi konusundaki beklentileriniz aranızdaki sorunları besliyor olabilir mi?
"Çocuğum hiç ders çalışmıyor. "Çalış!" dediğimde suratını asıyor. Düzenli de değil. Sözümü hiç dinlemiyor. Son zamanlarda iyice asileşti. Ne yapacağımı bilmiyorum."
Acaba daha derin, daha esaslı bir şekilde görmeniz gereken bir şeyler mi var? Çocuğunuzu yeteri kadar dinliyor ve anlamaya çalışıyor musunuz?
Yoksa kendi kurallarınızın dünyanın en yaygın kuralları olduğunu ve herkesin onlara uyması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Sizin doğrularınız üzerinde tartışılamayacak şeyler mi?
Einstein'ın dediği gibi: "Karşılaştığımız önemli sorunlar, onları yarattığımız andaki düşünce düzeyiyle çözülemez." Bütün bu ve buna benzer sorunları çözebilmeniz için daha derin bir düşünce düzeyine gerek var.
İnsan önce kendisiyle yani benliğinin derinliklerine yerleşmiş düşünce kalıplarıyla işe başlamalıdır.
Daha mutlu bir evlilik için "Şöyle olsaydı." yerine "Şöyle olabilirim."i düşünmeye başlayabilir ya da almaya çalışmadan önce vermeyi deneyebilirsiniz.
Daha uyumlu ve cana yakın bir çocuğunuz olmasını istiyorsanız daha anlayışlı, empatik dinleyebilen, tutarlı, sevecen bir anne-baba olabilirsiniz.
Kendinizi değişime ve gelişime açmadan başkalarıyla olan ilişkilerinizi geliştirmeye çalışmak boşunadır.
Karşınızdakini hizaya sokmaya çalışmak ya da sorunların zamanla düzeleceğine inanmak yerine eski bilinçaltı kayıtlarınızdan vazgeçin ve daha derin ve yeni bir bakış açısıyla düşünmeye başlayın.
Farkı göreceksiniz.