Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Kitap
 

Kimden başlayayım? Sylvia'dan mı?

Kimden başlayayım? Sylvia'dan mı?
 

Gözleri uzaklara bakan kadınlardan değilim ben. Konuşup duruyorum. İnatla hep yaşamayı seçiyorum. Kendi ayaklarımı seçiyorum. Kalabalığın içinde küçücüktürler çünkü. Ve komik... Tombul bir beden altında çocuk ayakları. Vücudumun çelişkileri şaşırtıyor beni. Aynada kendime baktığımda şaşırıyorum. Bu beden benim mi? 15 kilo ve 15 yaş öncesinde hatırlıyorum kendimi. Kafamdaki görüntüm orada takılıp kalmış. Bu kim diye düşünüyorum aynaya bakınca. Rejim yapmıyorum, krem sürmüyorum. Ben 15 yaş ve 15 kilo öncedeyim hala. Dışımdaki bu kabuk bana yabancı. Kabuk ne de olsa...
Kadınlarla konuşuyorum. Güçlü kadınlarla, çaresiz kadınlarla, akıllı kadınlarla. Erkeklerle konuşuyorum sonra. Yalnız erkeklerle... Unutuyorum kimin kim olduğunu.
Sylvia Plath'ı yazmalıyım. Ne kadar bizden ve ne kadar yabancı olduğunu. Bizim ne kadar yabancı olduğumuzu. Nasıl yalnızlık çektiğimizi. Sylvia Plath'ı şahit tutmalıyım. Sorumlulukla yaratıcı gücün, birbirinin kuyruğunu ısırmış iki yılan olduğunu yazmalıyım. Nilgün Marmara'yı, Tezer Özlü'yü belki de. Ve Viriginia Woolf'u yazmalıyım kendine ait bir odanın hatırına.
Hepimiz için. Nereden başlayayım söze?
Mutsuz kadınlarla dolu etrafım. Hayatın tadını çıkarabilecek ama takılıp tıkanıp kalmış kadınlarla. Gözleri sönük. Silinmiş gibiler. Bir silgiyle üzerlerinden geçmiş biri. Renkleri solmuş. Evlendikten sonra soldu hepsi. Hayatları mutfak denen o acımasız canavarın elinde yanıp kurudu. Çocuk doğurdular ve karşılıksız sevginin bedelini beyinleriyle ödediler.
J.K.Rowling nasıl yazmış Harry Potter'ı peçetelerin arkasına bir yandan çocuklarına bakarken? Ursula K.LeGuin nasıl yetiştirmiş üç çocuğu onca kitabın arasında? Bu gözleri uzaklara bakmayan kadınlara özgü bir şey. Burada ve bununla yaşayan ama ruhunu özgür bırakan kadınlara özgü. Sylvia Plath'sanız eğer, çocuklarınızın odasının camını açar, kapısını sıkıca kapar gidip mutfakta başınızı fırına sokup ölürsünüz sonunda.
Nereden başlayayım bizim için. Kimden, hangi sıradan kadından? Önce hangisini anlatayım? Sylvia Plath'ı mı, Virginia Woolf'u mu, Nilgün Marmara'yı mı, Tezer Özlü'yü mü?
 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..