- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kimi der ki kadın

Dün akşam televizyon kanallarından birinin akşam haberleri sırasında yayınladığı bir haber resmen kanımı dondurdu. Bütün direnmeme rağmen böyle bir yazıyı yazmama neden oldu diyebilirim.
Haber’in konusu kısaca şöyle idi.Yabancı bir firma, yeni bir sistem başlatmış. Bu sisteme göre hava durumu , borsadaki son durum v.b bazı konular, bikinili (yarı çıplak demek belki daha doğru olur) kadın mankenler tarafından sunulacakmış.
Bu haber’i gördüğümde bir an için dondum kaldım. Sergilenen yaklaşım kelimenin tam anlamıyla kara mizah türündeydi. Kendi kendime “Gülermisin, Ağlarmısın?” diye söylendiğimi hatırlıyorum.
Araba fuarlarından, teknik fuarlara kadar hemen her yerde daha çok ilgi çekmek, dikkat toplamak amacıyla firma, araba v.b tanıtımları seksi, iç gıcıklayıcı kıyafetler giymiş kadın mankenler tarafından yapılıyor. Nedeni ise çok basit kadına ve kadın vücuduna cinsel obje, meta olarak bakılıyor. Bunun en büyük sebebi ise piyasa düzeninin kadını metalaştırma çabasının oluşturduğu bir yaklaşım tarzı. Kapitalist düzende kadınlara genel olarak meta ve cinsel obje gözüyle bakılır ve bu öğretilir (Örnek:Binbir Gece dizisi). Oysa bu tip bir düşünce tarzı yanlıştır.
Kadın asla ve asla alınıp satılabilen bir mal, meta değildir.
Kadınlara, kadın cinselliğini ön plana çıkarmak isteyen herkese aşağıdaki dizelerle bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir
Kimi der ki kadın
yeşil harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir
boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran
Kimi der ki çocuk doğuran
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim
Hayat arkadaşımdır.
(Nazım Hikmet Ran)
Sizin sevdiğiniz, değer verdiğiniz, çevrenizde bulunan kadınlara cinsel obje ya da meta olarak bakılsa hoşunuza gider mi?