- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kimi güler kimi ağlar!
Konuya malum yerde şahit oldum!
Hastamız vardı, yakın akrabam. Kontrolsüz hareketlere başlamıştı. Götürdük hastaneye! Sıra bekliyoruz. Sıralı sandalyelerde oturuyoruz. Yanıma bir kadın bir erkek oturdu. Erkek biraz faullü bakıyor! Kadın biraz daha masum yüzlü! Dedim herhalde erkek hastanın refakatçisi!
“Amcamız hasta mı?”
“Biraz rahatsız hanımefendi!”
“Ah canııım!”
Başladı ağlamaya! Gözlerinden yaş geldi anında! Ben de duygulandım tabi, onun bu yakınsak hallerine!
Fakat!
Birden gülmeye başlamasın mı?
Ulan bu da mı hasta?
Hemen kadına sırtımı döndüm! Ne olur ne olmaz sarılır marılır bana, bir de “sapık var burada “ diye bağırır, bizi alırlar içeri!..
Servis koridorunda yemek dağıtılıyor. Muayene odasının kapısında ellerimi göğsüme bağdaş kurmuş vaziyette hastalara bakıyorum. Gayet medeni bir şekilde sıraya girmişler yemeklerini alıyorlar.
Yemek dağıtan hastabakıcı bana baktı, sertçe!
“Geçsene lan sıraya!” Diye bağırdı!
Yanındaki hemşire hanım kolundan dürttü hastabakıcıyı!
“O hasta değil, hastası var burada!”
Adam pot kırmış ya düzeltme yoluna gitti!
“Ya kardeşim, burada da kimin akıllı kimin deli olduğu anlaşılmıyor ki!”
Güldük!
Ben, hastabakıcı ve hemşire! Diğerleri gülmedi!