- Kategori
- Şiir
Kimi öylesine, kimi böylesine
İnsanlar yaşıyor.
Takır takır çalışıyor kafalar.
Açılıyor üç kağıtlar.
- Kağıtlar açar zaten tüm kapıları-
İnsanlar tıkır mıkır gidiyor oradan oraya.
Kış geldi, takır takırdıyor insanlar…
İnsanlar dans ediyor ; bilmem ne otelinin lobisinde.
İnsanlar terliyor,
Soğuk şampanya ya da buzlu viski ile serinliyor
Soğuk kış gecelerinde insanlar…
İnsanlar çalışıyor
Ve de insanlar yaşıyor.
Kimi öylesine, kimi böylesine…
Evin eri, boynunda ip gibi bir şey sanki.
- Ama iş yerinde mecburi.-
Gömleğin yakası terelmiş
Ceketin kolu taa dirsekten incelmiş.
Pantolon yeni(?!)
Kimbilir kaç senelik?
Dam akıyor, kömür alınacak saç sobaya
Odun ya da…
Şöminede yanan odun alevi
Odun sesi bir başka…
Muzlu süt, sütlü çay -İngiliz usulü-
Kızarmış ekmek, -tereyağı sürülü-
Beyefendi emretti: Geldi kuş sütü.
Hanımefendi ayağında pomponlu şık terlikleri,
Bir gece önceki uykusuzluğun izleri
_ Ki bolca makyajla gizlemeye çalışmış-
Bu akşamı hangi partide geçireceklerini soruyor beyefendiye.
Ayşe, sofrayı topluyor.
Ayşe, mutlu.
En azından doyuyor, ısınıyor
Arada bir izin alırsa bakkal Osman’ın oğluyla da buluşuyor…
İnsanlar çalışıyor.
Ve de insanlar yaşıyor.
Kimi öylesine, kimi böylesine...
Yalan mı söylesenize?