- Kategori
- İlişkiler
Kimi yürümükten aciz; kimi koşarak yaşar hayatı

Herkes keyif almak ister hayattan. Önemli olan o keyfi hak etmek.
Öyle insan vardır ki, yürümeye bile üşenir. Bekler ki, hayatta yapılacak her şeyi, onun namına başkaları yerine getirsin. Tembellikte kitap yazacak kadar maharetlidir. Her şeyin illa ki bi kolayını bulur.
Öyle insan vardır ki, dünyanın tüm derdini kendine yük edinir. Günün 24 saatini 48'e çıkarmaya çalışır. Ne durmak bilir ne dinlenmek. Uyurken bile koşmaya gönüllü...
Öyle insan vardır ki, kendi işini de sallamaz, özünü de umursamaz. Ertelemekte, vazgeçmekte tarz sahibidir. Üstadlığı hiçbir şey yapmamak üstüne. En büyük özelliği, iş güç edinmemek, sorumluluk almamaktır kendi adına.
Öyle insan vardır ki, tek başına her şeyi halletmek ister. Gücünü son limitine kadar harcar. İnsan üstü azim ve irade sahibidir. Tek işi sorun çözmek. Hayır'ı, imkansız'ı duymak dahi istemez. Onun için çözümsüz sorun yoktur. Elinden gelse, ölümü bile siler yeryüzünden...
Öyle insan vardır ki, sanki doğuştan kaderci... Dünyaya gelmeyi bile zul addeder kendine. Nefes almak ona haram... Ne varlığı ne yokluğu belli... Öylesine yaşar günlerini.
Yaşamın bir başka dengesidir bu. Kimi yürümekten acizken; kimi koşarak yaşar hayatı. Birinin yapamadığını öbürü yaşam amacı edinir kendine. Zıt kutupların birbirine çekmesi gibi, ayrılmaz bir ikilinin, çalışkanlarla tembellerin bitmeyen dansıdır yaşanan...
Ne ölümüne üşengenlik ne dünyanın tek sahibiymiş gibi nefes almadan çalışmak doğru. Önemli olan, yaşamanın hakkını vermek. Kim olduğunu ve nerden geldiğini unutmadan...
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.