Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Portakal Çiçeği ve FISILTI

http://blog.milliyet.com.tr/elvince

07 Aralık '06

 
Kategori
Tarih
 

Kınalı Kuzular

Kınalı Kuzular
 

Televizyon seyretmeyi sevmiyorum. Son zamanlarda ki iç sıkan masalımsı diziler silsilesinden sonra iyiden iyiye kötü bir televizyon seyircisi oldum. Salı günü TRT1'de yayınlanan Kınalı kuzular adlı diziyi gözyaşlarımı saklama gereği duymadan coşkuyla seyrettim. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun "yetmiş milyonu Çanakkale’ye götüremezsek Çanakkale’yi yetmiş milyona getirebiliriz" düşüncesiyle Kınalı Kuzular adlı yapımı ekrana taşımıştır. Aynı siperde kucak kucağa can veren Türk’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Kürt’ün, Boşnak’ın, Arap’ın hikayesi. Cahilinden alimine, demircisinden mühendisine, marangozundan hekimine bir milletin hikayesi... Mustafa Kemal Atatürk gibi eşsiz bir kahramanı yaratan tarihin hikayesi...

Çanakkale savaşı Türk tarihinin en büyük ve en kanlı savaşıdır. Birinci Dünya Savaşında sonradan açılan cephelerden biridir. İki yüz elli bin kadar şehidimiz vardır. Bu büyük rakamın bir kısmı da asker yetersizliğinden cepheye sürülen askeri eğitim almamış gençler ve üniversite öğrencileri oluşturuyordu. Çanakkale savaşında Mustafa Kemal komutasında olan 57. Alay düşmanın ilk akınını durdurmak için kıyasıya çarpışmış, en son erine kadar şehit olmuştur. Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum emri bu alaya verilmiştir. Bu alayın başarısı sayesinde savaşın kaderi değişmiştir. 57.Alayın sancağı Melbourne müzesinde bir vitrinde sergilenmektedir.

Sancağın altındaki levhada şöyle yazar:

"Bu alay sancağı Gelibolu Savaşı alanından getirilmiştir ama esir edilmemiştir. Çünkü Türk ordusunun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak sonuncu muhafızının da altında ölü yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk alayı sancağını selamlamadan geçmeyiniz."

Henüz vatanımız bize aitse bunu Mustafa Kemal komutasındaki 57. Alaya borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Çanakkale’nin en acıklı öyküsünü yazan dünyanın en kahraman alayı, tümü şehit olan bu alayın yaş ortalaması yirmi üçtür. Çanakkale'de ki şehitlikte bütün şehitlerin mezarı vardır, mezar taşlarında öldükleri yaşlar yazılıdır bu yaşlar o denli küçüktür ki okuyanı ağlatır. Mehmet Akif "Çanakkale Şehitleri Destanı"nda "Bedrin Aslanları ancak bu kadar şanlıydı" diyerek şehitlerimizi övmüştür.

Dağların, taşların cansız insan bedenleriyle dolması, denizin, toprağın insan kanıyla karışması insanlık tarihi açısından utançtır. Kelimeler yetmez…. Anlatılamaz, anlaşılamaz… 18 Mart 1915’te tarihinin en modern silahıyla donanımlı düşman donanması boğazın her iki yanını bombalayarak Türk topraklarını işgal edecekleri düşüncesi içindeydiler .Oysa ki Türk askeri canını hiçe sayarak kahramanca savunduğu topraklarına düşman askerini sokmayacaktı ve tarihin en modern donanması bozguna uğradı. Bize saldıran düşman askerinin milliyetleri de çok enteresandı, İngiliz ve Fransızların yanında Senegal, Hindistan, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya. Şair "Eski dünya, yeni dünya, bütün akvâm-ı beşer / Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer / Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında / Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! / Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk. / Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk / Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... / Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ!" diyerek ne güzel anlatmıştır.

Bu bloga yazarken Çanakkale Savaşı gibi önemli ve büyük bir savaşın tarihi profilini ele alabilecek kadar derin bilgiye sahip değilim. Sadece hissettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Kınalı Kuzu Murat’ın mektubunu yazmadan geçemeyeceğim

Yozgat’ın Sorgun kazasının Karayakup köyünden cepheye gelen Murat, bölükteki tıbbiye öğrencilerinden Şükrü’ye bir mektup yazdırır:

"Anacığım kardeşlerimi askere gönderirken başına kına koyma... Zabit efendi bana sordu, cevap veremedim. Kardeşlerim de cevap veremeyip mahcup olmasınlar."

Bir müddet sonra Murat’ın anasından cevabi mektup yetişir :

"Ey oğlum, gözümün nuru Murat’ım! Zabit efendiye selam söyle... Biz kurbanlık koçları kınalar öyle kurban ederiz. Sen dört kardeşin arasında kurbansın. Sen İsmail’sin(as). Sen orada şehit olacaksın inşallah. Kurbanlık koçlar nasıl kınalanırsa, ben de onun için senin saçını kınalayıp gönderdim."

Ve mektup Çanakkale’de Murat’a ulaştığında, Murat’ın kınalı başı çoktan Allah'ına kurban gitmiştir bile...

Yürekli asker anası ve yürekli Türk askeri Murat önünüzde saygıyla eğilirim.

Mustafa Kemal bin dokuz yüz otuz dört yılında Gelibolu’da şehit olan düşman annelerine seslenerek Türk hoşgörü ve insan sevgisini ispatlamıştır.

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar!
Burada dost bir vatanın toprağındasınız. huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! göz yaşlarınızı dindiriniz!
Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır.
Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 
Toplam blog
: 76
: 2902
Kayıt tarihi
: 06.11.06
 
 

"Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi mesela,yani yasamin disinda ..