Kınalı kuzularımız

Demiştin kapına gelirim diye
Kulağım kapıda ses vermez oldun
Boş yere mi yemin ettik ikimiz
Kuşlar yuva kurdu sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun…

Gözlerimden akan yaşı durduramaz oldum, şehit olan Mehmetlerimizi görünce. Bakmaya koklamaya kıyamadığımız evlatlarımızı hiçbir muradını almadan göçüp gidiyorlar dünyadan, vah gidene…

Benim kınalı kuzum Hakkari Çukurca kurasını çektiğinde nişanlısı bana mesaj çekmişti. O an belediye otobüsünde İzmir de idim. Mesaj bana geldiğinde çığlık çığlığa bağırarak otobüsten inmeyi ne çok istemiştim. Çarşı boyunca koşsam kim bilir ne kadar koşardım.

Kulağımız seste, gözümüz benden önce kızımın Çukurca ile ilgili bilgileri aldığı web sayfasını devamlı takip ederek, benden pek çok şeyi gizleyerek o uzun askerlik süresi her gün şafak sayarak geçti.

Geçti ama bir de bana sorulsa.

Çukurca ile sayfayı açınca hep al bayrağımıza sarılmış şehitleri, şehit haberlerini yüreğim kuş gibi çırpınarak takip ediyor, çaresizlikle bu terör nasıl bitecek diye düşünüyordum.

Mehmetçiklerimiz Kara harekatı ile Irak ta…Şehit haberleri hiç eksik değil. Yüreğimiz kanıyor, gözlerimiz yaşlı.

Öyle çok ki Şöyle bir bakıyorum şehit ailelerine hepsi de orta direk altı gün kazanıp gün yiyen insanlar. Hepsi de mahzun kabullenmişler bunu “Vatan sağ olsun “diyorlar boyunları büküp…

Sadece bu insanların mı vatanı bu vatan, yurt dışında okullara gönderilen, bir eli yağda bir eli balda, baba parası ile araba yarıştıran orada burada içki alem lerin de gezinen insanların çocuklarını neden hiç göremiyoruz bu vatan savunmasın da…

Hani nerede o saygıdeğer vekillerimizin evlatları hangisi nerede yapıyor askerliğini? Bedelli askerlik çıksın diye beklemede herhalde, ya da ülkemiz de üniversite kalmamış gibi yurt dışında kilerimi fethetmeye gittiler.

Çok canım sıkılıyor çok. Mangalda atmadık kül bırakmıyor hazretler…

Şiirler okuyup o çabucak kanan halkımı nerede ise Allah Allah nidaları ile teröristlerin üstüne salacak.

Oğlumla konuştum, hazırız anne diyordu yine çağırsalar yine koşarak gideceğiz.

Vatana canımız feda ama kenarda kıyıda saklanan yurt dışına okumaya gidiyorum diye çıkan, sahte çürük raporları ile askerlikten kaçanlar…

Günah körpecik fidanlara onların kanının aktığı gencecik yaşta kara toprağa giren fidanlarımızı görünce nasıl içiniz rahat ediyor ?

Ekranda al bayrağımıza sarılı Mehmetlerimiz, ona eşlik eden Sezen Aksu şarkısı

A nenni nenni
Kınalı kuzum
Büyüdünde de adam mı oldun
Yanağı pembem, dudağı kirazım
Gözü okyanusun iyi ki doğdun…

Doğdu doğmasına da …bu gidiş nereye…

Son olsun diyorum ocaklara düşen ateşler…Vatan hepimizin ölünecekse savunulacaksa hepimizle olmalı bu.

Bırakın o bir parça bezi, çocuklarımızı bayraklara sarıp gözyaşı döküyoruz. Ne saçımı düşünürüm ne gövdemi. Canımdan can gitmiş ne yapayım o üç beş tel saçını senin, benim güzel gözlüm güzel saçlı Mehmet’imin saçlarını kara toprak örttükten sonra…

Bırakın efendiler kadının saçını başını, kuzular muratsız gidiyor…Benim kuzum kara toprakta ise savursa saçlarını ne yazar, örtse ne yazar…söz çok yürek kabardı….Anlayanlar anladı… sevgi ile.