- Kategori
- Siyaset
Kınıyorum

Demokrasi diye diye ortalığı kasıp kavuranlar. İnsanlığın en temel ihtiyacı beslenme, barınma ve sağlıktır. Emek verdikleri halde emeklerinin karşılığını gerektiği gibi alamayan işçileri bir de üstüne susturmak, yıldırmak, şiddetle göz dağı vermek demokrasinin neresinde bulunur? Yoksa demokrasi uygulanacak şahıslara göre değişiyor mu?
En temel ihtiyacımız olan gıda maddelerinin emekçi gelirleri karşısında ne kadar yüksek rakamlara ulaştığını fark etmeyen bu ülkede yaşamıyor demektir. Bu da maddi bir şiddettir, her biri iktisatçı işçilerimizin bir de işyerlerinde çalışma koşulları ve can güvenlikleri de yeterli değilse kaygıları, sıkıntıları hiç dinmiyor ise bu da manevi bir şiddettir. Bir de bunun üzerine fiziki şiddetle karşılaşmak neyin gerekçesidir? Her türlü şiddeti kınıyoruz.
Ülkenin büyük bir kesimini yok sayıp, belli kriterler üzerine siyaset yapanlar. Kılık kıyafet üzerinden prim yapmaya çalışanlar. Kafaların içiyle değil dışıyla uğraşanlar. Bu ülkede yoksulluk var, açlık var. Harç ücretlerini bile ödeyemediğinden yüksek öğrenim hakkından yararlanamayanlar var. Bir çocuğunu zar zor okutup diğerini okutamayanlar var. Bırakın eğitimi barınma ve beslenme ihtiyacını zor karşılayanlar var. Onların okuma hakkı yok muydu?
Yoksulluk ve yoksunluk hat safhadayken siz nelerle uğraştınız? Her şey güllük gülistanlık gösterilsin istediniz üstelik. Gerçekleri göstermeye çalışanlar neden hep baskıyla karşılaştı? Biz vatanımızı seviyoruz, ve ona karşı yanlış bir eylemde bulunmadık ki. O işçiler de aynı şekilde, peki neden tahammül yok?
Toplumda faydalanılan en büyük güç emek gücüyken, emektar insanları bu kadar yalnız ve çaresiz bırakmak reva mıdır? Bir çoğu emekliliklerini bile göremeyecek belki de. Emekli olanlarsa daha büyük bir kaosun içinde. Tüm bunların ve lanetlediğimiz terörün olduğu bir durumda iki ayrı uç yaratmakla mı örtülecek sorunların üstü?
Zaman başörtüsü mü? Türban mı? zamanı değil. Ömründen 4 yılın okula hangi şekilde girip çıkacağının hesabını yaptırıyorlar sana. Dikkat et takım kavgasına çevirme olanları. Kutuplaşmaya meyilli olmayalım bir kez daha. Biz bunlarla tartışıp oyalanırken aslında ortak bir çok sıkıntımız var görmezlikten gelinen.
Susturmak, yıldırmak bir diktatörlük psikolojisidir. Farkındaysanız siyasi hiciv yapan oyuncular bile bıraktılar bu işi tesadüf müdür? Halkın nabzını belki de en iyi tutup, yansıtanlardı onlar. Ben mi göremiyorum, hiç bir kanalda çıkmıyorlar artık. Ekranlarda artık ayna değil, manzara resmi var bizleri hiç göstermeyen.
Bir kez daha üstüne basa basa söylüyorum, maddi, manevi, fiziki her türlü şiddeti kınıyorum.