- Kategori
- Sosyoloji
Kırmızı ışık yakan Türkiye

En çok da haberdeki bu cümleye güldüm: "Futbol uğruna sayısız cinayetin işlendiği Türkiye, boş zamanları geçirmede spora en az vakit ayıran OECD ülkesi de oldu". Türkiye futboldan kırılıp geçiyor, erkekler hayatını tuttukları takıma endeksleyerek yaşıyor, ancak gelin görün ki "endeksin bilimsel olanı" gerçekleri yüzümüze tokat gibi vuruyor. Dünyanın en az sportif ülkesi oluyoruz ama futbol deyince akan sular duruluyor Türkiye'de.
O zaman neymiş, futbol üzerine yaşanılan hayatın sporla ilgisi yokmuş. Yani futbol sadece Türk erkeklerin gündelik sorunlarını, travmalarını, psikolojik bozukluklarını ve yaşadıkları tüm sıkıntıları üzerine oturtabilecekleri bir düzlem veya bir araç.
Ayne şekilde kültür ve sanatla da hiç alakamız yokmuş, buna hiçbirimiz şaşırmayız zaten, bizler için gayet "normal". Zorbalık ve kabadayılıkta da birinci çıkmışız. Bu arada endeksin isminin Akıl Sağlığı Endeksi olduğunu da hatırlatmak isterim. Yazıya, araştırmaya dökülünce ne olduğumuzu, kim olduğumuzu çok dramatik biçimde görsek de Türk insanı için değişen bir şey yıllardık yok zaten. Kadrolu deli olmaya devam...