Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '08

 
Kategori
Haftasonu
 

Kısa gezi notlarım

Kısa gezi notlarım
 

Bu hafta arkadaşlarla bir plan yaptık ve hiç akla gelmeyen bir yöreye gezi düzenledik hedefimiz iki gün idi ama yöre insanından okadar güzel bir samiyet gördük ki proğramımızı bir gün daha uzattık.

Hani bazı yerler vardır adını sıkça basında duyarsınız bir merak uyanır gitmek görmek istersiniz, veya yolunuzun üzerinde olur geçerken mola verirsiniz ama bizim planladığımız güzergah şahsen benim hiç aklıma gelmeyecek bir yönde idi.
Gerede üzerinden karabük e gittik önce tabi bu gezimiz biraz sıkıntılı oldu.Plan proje konusunda ihtisas yapıp(!) yüksek mertebeye gelen arkadaşımıza uyarak düştük yollara.İletişim aksaklığı yüzünden epey bir yollarda oyalandık.
Neyse uzatmayalım karabük üzerinden kastamonu ya vardık.Kısa bir şehir turundan hava kararmak üzere olduğu için vazgeçtik, daha gidecek çok mesafe vardı.Yeşilin sık olduğu ve yağmurun ha başladım ha başlayacağım dediği bir akşam üzeri hava sıcaklığı epey bir düşmüş.Terden sırıl sıklam olmuş olan bizler başladıkmı dişlerimizle senfoniye çalmaya.

Yol üzerinde çok değişik isimlerde köylerden geçtik hepside karadenizin o meşhur yeşiline sahip.Devrekani de ilk molamızı verdik ve içerde kimse olmayan bir restoranta girdik .Öyleya açlıktan gözümüz dönmüş.Kimseyi görmememiz normal diye düşünmüştük ama cidden kimse yoktu.Tam şansımıza küsmüş açlığımızın keyfini çıkarmaya niyet etmiştik ki yolun karşısından bir delikanlı koşarak geldi bizi içeri aldı hemen ahçımızı çağırdı. Bize tez elden pide yapıp ikram ettiler.

Oh beee dünya varmış karnımız doyunca gözlerimizin feri geldi.Ne demişler çingenenin karnı doyunca gözü yolda olurmuş bizde toparlandık düştük tekrar yola.Daha gitmemiz gereken yol var.Kıvrım kıvrım ormanlık alanda ilerliyoruz.Kaptanımız sağlam...bizim yüreklerimiz ağzımızda.Bu arada bir kaç kez hatim indirmişizdir.Önce Bozkurt a variyoruz ama henüz gitmemiz gereken az bir mesafe kalıyor.Artık iyice sıkıldık etrafa bakmayı bile bırakıyoruz.Yorulduk, rüzgar ve sıcak hava bir araya gelince tenlerimizde bir kırmızılık oluşmuş bile aynada kendimize bakıyoruz.Resmen amele yanığı olmuşuz.

Nihayet abanaya ulaşıp kalacağımız berrunil otele geliyoruz.Otel gördüğümüz kadarı ile yeni başlamış hizmete.Bina olarak hemen herşey düşünülmüş ama dediğim gibi sanırım bu sezon müşteri kabul etmeye başlamışlar yada bize öyle geldi.Turizm alanında hizmet sunmaya çalışan bir otel ama dört yıldızlı olmasına rağmen sadece biz değil tüm müşteriler şikayetçi idi.Odalarda bulunması gereken minibar, ikinci kişi için havlu takımı, temizlik malzemesi, terlik vb bir çok malzeme namevcuttu.Güler yüzlü personeli ile ellerinden geldiğince hizmet sunmaya çalışıyorlar.

İşletmeci gözü ile bakınca otelde bir çok eksik mevcut eskiden otellere yıldız verilirken belirli kriterler baz alınırdı.Ama tüm bunlara rağmen biz tatilin keyfini çıkarmak niyetindeyiz.Bu gezi esnasında bir çok arkadaşla tanıştık özellikle yılmaz bey ve eşinden yöreye ait çok espirili fıkra tadında yaşanmış gerçek hikayeler dinledik, biz çok güldük özellikle daday ilçesini tanımış olduk.Abana tipik bir kıyı kasabası. Bir yanı mavi deniz diğer yanı yeşil orman. Büyük şehirlerdeki iş stresini atmak ve kafa dinleyerek zihninizi, bedeninizi bol oksijene doyurup anti_aging etki sağlayabilirsiniz.Mangalınız yanıbaşınızda, kuş sesleri ile piknik keyfini yaşayabilir 100 yılllık çınarların altında denizin dalgasını dinleyerek çayınızı yudumlarsınız. Henüz yeni döndüm çok yorgunum gezimin geri kalanını ilerde yazmak umuduyla şimdilik hoşça kalın sevgilerle...

 
Toplam blog
: 21
: 1338
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

1967 doğumluyum. Evliyim. 2 oğlum var. MYO mezunuyum. Hayatı, insanları ve gezmeyi çok seviyorum. İş..