Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '11

 
Kategori
Blog
 

Kısa kısa, uzun yazalım; maksat muhabbet olsun

Kısa kısa, uzun yazalım; maksat muhabbet olsun
 

sıkışık etik sinerjik adam...


Bizim MB Blog arkadaşlıklarımız günlük yaşama intikal edeli , artık ahiretlik dostlar gibi olduk...

Aramızda, serçe parmağını kesip kan kardeş olanlar 500 kişi neyim olmuştur...

Birbirinin kızına, oğluna dünür gitmeler de başladı...

Bu gidişle inşallah, torunlarımızın da mürüvvetlerini göreceğiz...Düğünlerde çifte telli oynayacağız...

Maazallah biri hasta olsa;ya da: 

-Ben bıktım...Gidiyorum bu ellerden dese...Valla, tüm yaşantımız kararıyor...MB Cennet Mahallesinde güneş açmıyor...

Pirmete üstadımın dediği gibi jeneratör aktivitesini düşürmemek gerek...

Serhat Komutanım, bizi özlemiş taaa...Atlantik ötesinde, gemi güvertesinde yorumlar yapıp, yazılar yazıp şişe içinde yolluyor buralara...Ümit Abim Alamanyadan iki ay yazmazsa valla aranıyoruz...

-Neden yazmıyor acep...Birine mi küstü, neyim diyerek... 

Kimileri ne kadar zorlasa da yazamıyor işte...Benim gibi... 

İtiraf edeyim...40 yıllık Edebiyat hocası imla yasakları olmadan yazmak istiyorum... Yasaklara karşıyım...Breh...breh... 

Laf cambazlığı çok özel bir yetenek...Herkese özgü değil...40 yıllık Kani olur mu Yani...Vermeyince mabut;neylesin Mahmut...

Aramızda ne Hasan Pulurlar..Ne Yılmaz Özdiller var...Benim diyen köşe yazarlarına -Taş çıkarırlar.-okumayan bilmez...MB yi yaşamayan anlamaz...

MByi terketip com tr.lerde lüküs hayat süren ve bizim gecekondulara uğramayanlara da sözümüz var elbet...
İnsan, iki satır yorum atar...Biz zamanında onları yorum manyağı yapmıştık...
Bir kuble yorumun kırk yıl hatırı vardır...

Daha dört blog yazmasına rağmen, böbürlenip ...

-Bana kimse yorum yazmıyor...Benim kıymetimi anlayamadı bu MB ..diyerek sinirle paltosunu burada bırakıp gidenleri bilirim...

Ahmet Balcı kardeşime Servet-i Fünun Dergisinin son sayısında yazmış olduğu bir seyahatneme-i hatırat yazısına şu yorumu yazmıştım

- Üstadım..önce üzerime farz olan selamımı takdim eyleyeyim...Sizden simetrik tahliller beklerken böylesine estetizmin empresyonizmle harmanlanmış asimetrik sempozlarının nevratik pirinç muhabbetleri içinde empatik konumda seyretmesi, sinerjimizde tavan yapmasına sebebiyet hasıl eyliyor.- diye kısaca zikretmştim.

Arkadaşımız, Arif Beye de tarif gerekmez...Mantıklı önerileri vardır..

Ne diyor Arif Bey:- Kısa yazma uyutursun ;uzun yaz ki doyurursun...

Etik ol ...canımı ye...Adamın etiketi olmalı...

Breh...breh..işte bu...

Arif Bey Kardeşime katılıyorum...Doyurucu olması için daha uzun yazaraktan molalarda, ekmek arası tavuk döner de sunmanız gerekirdi...

Kısa ve öz yazacağım diyerekten kendini sıkan Tohtur Murat Hacıoğlu abim sonunda fıtık olmadı mı...oldu...Halkı için kendini feda etti...Halbuki rehavet halinde yazsaydı kimse küsmezdi...

Gelelim Muhterem Balcı Biraderimin otobostaki zorunlu seyahat muhabbetine...

Elbette ki yanındaki seyahat arkadaşınızla sohbet etmezseniz adam uyur...Sonra kırk yıllık yavuklun gibi omzuna yatar horlar...Otobosla zorunlu seyahat edince , sadece tütün konusunda binlerce sayfalık roman;onlarca blog yazabilirsin...

Otobosta tütünsel dumangaç içemeyince , eskisi gibi hostes hatunlar yerine, yarım sakal , leylak kolonya kokan hostlar naylon bardakta çay verince adama ilham mı gelir...Evet..Sayın Balcı, Tütün ek ;biz de MB marka cuvara atölyeleri kuralım...Malaborollo gibi yani...Yolumuzu bulalım...

Bakın Behzat .Ç....Ali .D. nasıl da sevildi kısa sürede...Adamlar seçimin önüne geçiverdiler...

Kısa kısa, uzun yazalım Aydın havası olsun...Sıkmayalım kendimizi ...Muhabbetimiz bol olsun... 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..