Soru sorulmasına tahammül edemeyen bir öğretmen düşünebiliyor musunuz? Düşünün, düşünün var. Kaşları hiç aralanmayan, en ufak ses istemeyen, aşırı disiplinli bir matematik öğretmenim vardı. Hem de matematik yani. Kendisi zihnime kazındı, hiç unutmadım. Mum gibi , sekizinci sınıf. Öğrenci lugatında, tabiri caiz ise " inek öğrenci " statüsünde olan beni, evet beni kolumu arka sıraya dayayarak oturduğum için " tır şoförü " ilan etmişti. Kulakların çınlasın, sevgili öğretmenim. Kişilik özellikleri ile mesleği örtüşmeyen insanlar, " unutulmayanlar " listesinde uzun yıllar bir numara oluyorlar. Eğitim sistemimizde her nekadar, mesleğimizi seçerek değil, tombaladan çekerek, ediniyor olsak da, karakter özelliklerimizin farkında olmamız, önemli bir husustur. Holland'ın tipoloji kuramı, insanları kişilik özellikleri ve mesleklerin gerektiği faaliyetler arasındaki ilişkiye göre, altı grupta toplar. Çünkü insanlar, yetenek ve becerilerini ifade edebilecekleri çevreleri ararlar. Özüne ait, isim ve sıfatları ortaya çıkarmak isterler. Holland'ın tanımladığı kişilik tipleri şunlardır.
1-GERÇEKÇİ TİP: Toplum içinde sıkılgan fakat dobradırlar. Nezaket kurallarından sıkılırlar. Dikkatli para harcar, oturaklı ve durağandırlar. Araç ve gereçlerle haşır neşir olurlar. Elektirik ve mekanik araçları tamir etmekten hoşlanırlar. Matematik, fen bilimleri, geometri ilgi alanlarıdır.
2-ARTİST TİP: İnsanların özgür olması gerektiğini düşünürler. Düzensizdirler. Çok duygusal, nazik ve ince ruhludurlar. İdealisttirler, kendilerini dizginlemez, orjinal olmaya çalışırlar. Müzik, tiyatro, edebiyat ile ilgilenirler. Yazar, şair, çevirmenler bu gruptadır.
3-AYDIN TİP: Her şeyi ayrıntılı inceleyen, tedbirli insanlardır. Zor karar verirler. Eleştirel, sorgulayıcı ve bağımsızdırlar. Öğrenmeye meraklı ve sistemli çalışıp, ince eleyip sık dokurlar. Fizik, kimya, biyoloji matemetik ilgisini çeker. Eczacı, Doktor ve biyologlar bu gruptadır.
4- SOSYAL TİP: Toplumda sözü geçer, paylaşımcı yardımsever ve işbirliğine açıktırlar. İnsanların duygularına sayglı ve mutluluklarına karşı duyarlıdırlar. Sorumluluğa önem verirler. Sözel yeteneğe sahiptirler. Sosyal bilimlerle ilgilenirler. Yardım derneklerinde gönllü olarak çalışırlar. Öğretmen, hukukçu, psikologlar bu gruptadır.
GİRİŞİMCİ TİP: Paraya düşkün, hırslı, gözü yükseklerdedir. Toplumda, egemen olmayı sever, enerjiktirler. İlgi ve dikkat çekici olmayı severler. Liderdir ve konuşmayı severler. İkna kabiliyetleri yüksektir. Avukat, satıcı, yönetici, radyo tv sunucusu bu gruptadır.
5-GELENEKSEL TİP: Alışılagelmiş davranış biçimlerine uygun yaşamayı severler. Kurallara uygun yaşarlar. Esnek değildirler. Gerçek duygularını anlatmazlar. Düzenli,ısrarlı ve sebatkârdırlar. Sakin ve durağandırlar.Hayal güçleri dardır. Dört işleme dayalı hespta iyidirler. Büro işlerinden hoşlanırlar. Muhasebeci, maliyeci,sekreterler bu gruptadır.
Kişi hayatının yarısından fazlasını yaptığı işle meşgul olrak geçirir. Eğer mesleği ve karakteri uyuşmuyorsa, sadece alışkanlığa dayalı rutinleşmiş, robot gibi bir hayat yaşar. İnsan, sevmediği bir yemeği sırf karın doyurmak için yemek zorunda kalırsa ne olur? Tat alamaz, yediği yemeğin keyfine varamaz. Mesleğini severek yapmayanın hali de böyledir. Ne kendine, ne de işyerine verimli olamaz. İşinde mutlu olmayan, hayatın diğer alanlarında da başarı ve mutluluğu yakalamayaz. Evimizin en güzel köşesine, açmış mis kokulu güzel bir çiçek alıp koyuyoruz, bir süre sonra solmaya başlıyor. Sebebini düşündüğümüzde, " yerini sevmedi ve ya toprağını sevmedi " gibi lakırdılar ediyoruz. Bitki dahi, büyüyüp gelişmek için yer seçiyorsa, yanlış meslek içinde olan insanın vay haline. Sanırım bir çin atasözüne yer vermenin tam zamanı: " bir saatliğine mutlu olacaksanız, şekerleme yapın. Bir günlüğüne mutlu olacaksanız, balık avlamaya gidin. Bir aylığına mutlu olacaksanız evlenin. Bir yıllığına mutlu olacaksanız, bir servete konun. Bir ömür boyu mutlu olcaksanız, SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPIN.