Kişisel güvenlik...

Geçenlerde bir misafirin evime ulaşmasının ne kadar zor olduğunu düşündüm.

İlk olarak bana güvenlikten telefon ediyorlar. “ Ahmet Bey geldi içeri alalım mı?”

Bloğumun önüne kadar geliyor. İçeri girmek için apartman kapısını açtırması gerekiyor. Dairemi arıyor. “Kim o?” “Benim…” diyalogundan sonra dış kapıyı açıyorum. Asansöre binip kapıma geliyor. Kapıda çelik. Hani bu kadar güvenliği geçtikten sonra son bir önlem… Kapımı açıp içeri alıyorum. “Hoş geldin”

Her apartmanda yaşanan klasik bir karşılama seremonisi. Bilmediğimiz tanımadığımız veya art niyetli insanları bizlerden uzak tutmak, daha huzurlu bir yaşam sürmek için…

Bir gün evimizi satmaya karar veriyoruz. Artık sığmıyoruz daha büyük bir eve geçmek istiyoruz. Hemen balkona bir Sahibinden Satılık yazısı, belli internet sitelerine ilan ve müşteri bekleme…

Yoldan geçen biri tabelayı görüp arayınca, hemen gösterelim. Tabii daire satılacak müşteri kaçırılır mı?

Güvenlikten ararlar, “Evi görecek, girebilir…” Dış kapıya gelir. “Kim o?” “Evi görecektim…” Çelik kapıyı da ellerimizle açtıktan sonra daireyi gösteririz.

Peki kimdir bu adam? Evinizi satılık olmasaydı, 3 dakika telefon görüşmesi yaptığınız bir adam evinize girip, yatak odanıza bakabilir miydi? Eviniz satılık olmasaydı, yoldan geçen adam olur olmadık bir saatte, evinizi inceler miydi?

Sahibinden Satılık tabelasıyla bunların hepsini bir anda ortadan kaldırıyorsak; neden güvenlikli bir sitede otururuz, neden çelik kapımız vardır, neden her arkadaşımız evimize giremiyorken, biz yoldan geçeni evimize alırız.

Bir Emlak Danışmanıyla çalışırsanız; bu sorunların hepsini sizin için ortadan kaldırabilir.

Nasıl mı?