Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '11

 
Kategori
Kitap
 

Kitaplar

Kitaplar
 

Akşamın geç bir saatinde demli bir çay yudumluyorum evimin salonunda. Bu arada bir roman okuyorum. Çetin Yiğenoğlu’nun Cumhuriyet yayınlarından çıkan “Haydar’ı Öldürmek” isimli romanı. Çukurova alevilerini, yani tahtacıları anlatıyor. Lezzet dolu bir anlatımı var Çetin Yiğenoğlu’nun. Her bir sayfasını heyecanla ve ilgiyle okuyorum. Saatin kaç olduğu umurumda bile değil. Oysa sabah erkenden işe gitmek gibi bir dert de var içimde.

Bir süre sonra kitabı bıraktım ve sadece çayımı yudumlamaya devam ettim. Etrafımda yığınla duran kitaplara baktım. “Yığınla” demek belki biraz abartı ama pek de az sayılmaz. Kitaplara bakarken rahmetli annemin azarlamaları geldi aklıma. Kitap aldığımda çok sinirlenir ve bu kadar kitabı ne yapacağımı sorardı. “Artık evde kitap koyacak yer kalmadı” diyerek sitemini dile getirirdi. Bendeki de böyle bir tutku işte. Aylık kitap gider bütçemiz 250 TL tutarında. Yani anlayacağınız her ay evimize 250 TL tutarında kitap girmekte ve her ay evimizin kütüphanesi daha bir zenginleşmekte.

Ne var ki Antalya’da kitaba ulaşma hususunda hayli sıkıntılıyız. Şöyle adamakıllı bir kitabevi yok Antalya’da. Var olan ise sadece AVM içerisinde o bildik kitabevi. Raflarındaki kitaplar pek de öyle ilgi çekici cinsten değil. Zaman zaman bu mağazadan kitap alıyor olsam da, mağazanın raflarının çok zengin olduğunu söyleyemem. Tabii bu yönde daha çok internet ortamından yararlanmak suretiyle kitap alımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Kısmende olsa bu durumdan memnunum. Ama kitabı elinize almanın, arkasını çevirip okumanın, birkaç sayfasını karıştırmanın tadını tabii ki sanal ortam veremiyor. En azında kitabın o kendisine has kokusunu almak var ya, sanırım aslolan bu olsa gerek.

Hafta sonu İstanbul’daydım ve Beyoğlu’nda bulunan Mephisto kitap ve müzik mağazasına girdim. Yıllar önce İstanbul’da yaşadığım dönemlerde, hele hele öğrenci olduğumuz dönemlerde uğrak yerlerimizden birisiydi Mephisto. Çeşit bakımından hayli zengin olduğunu söyleyebilirim Mephisto’nun. Tabii bunu Antalya ile kıyaslayarak söylüyorum. Yıllar öncesindeki bir Cumhuriyet Kitap Kulübüyle kıyaslamam mümkün bile değil Mephisto’yu. Veya Ankara’da bulunan Dost Kitabevi… Rafları kitapla dolu bu gibi kimi mağazalardan kitap almak hayli eğlenceli de. Saatlerin nasıl geçtiğini fark edemiyorsunuz. Raflardan kitapları indiriyorsunuz, sayfalarını karıştırıyorsunuz, kâh bir başka kitaba yüzünüzü çeviriyorsunuz ve dakikalar ardı sıra geçip gidiyor.

Bir süre önce TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı) yayınlarına ilgi göstermeye başladım. Araştırmaları hayli ilgimi çekiyor TESEV’in. Uzun zamandan beri, sanırım bir yedi sene oldu, TESEV’in yayınlarını internet ortamından takip ediyordum. Tabii internet ortamından bu tip yayınları takip etmek pek keyifli değil. Elinizin altında kitap şeklinde basılmış olsa, internet ortamının çok daha ötesinde keyif alarak okuyorsunuz. İnternet ortamı birazda abur cubur bir ortam… Belki de internet ortamının abur cuburluğundandır bir takım araştırma yazılarına internet ortamında ilgi göstermemem. Bu sebepten ötürü TESEV’in İstanbul Bankalar Caddesinde bulunan merkezini arayarak yayınlarına nasıl ulaşabileceğimi sordum. Zira yayınlarını satın almak istiyordum. Telefona çıkan bayan görevli yayınları satmadıklarını ama hangi yayınları istiyorsam, bu yayınları istediğime dair bir yazı yazmak suretiyle mail atmamı istedi. Ben de görevli bayanın dediğini yaptım ama TESEV’den çıkan bütün yayınları istediğimi belirttim. Birkaç saat sonra, isteğimin kabul edildiğini ve adresimi alarak TESEV’den çıkan bütün yayınların tarafıma gönderileceğini, sadece kargo ücretini ödemem gerektiğini bildiren bir mail gönderdi görevli bayan. Ben de adresimi yeniden görevli bayana gönderdim. Akşam saatlerinde almış olduğum bir mail ile yayınların kargoya verildiğini ve birkaç gün içerisinde elimde olacağını bildirdi aynı görevli bayan. Nitekim iki gün sonra TESEV yayınları kargo ile evime geldi ve ben bu yayınlara 25 TL’lik bir kargo ücreti ödemek suretiyle sahip oldum. “Peki bu yayınlar piyasada satışa sunulmuş olsa ne kadar eder?” diye soracak olursanız, söyleyeyim, benim hesabıma göre yaklaşık 750 TL gibi bir rakam eder. Bir çok konuda, bir çok akademisyenin hazırlamış olduğu bilimsel verilere dayalı araştırma raporları bunlar. Yani somut verilere dayalı çalışmalar.

Benzer şekilde başka sivil toplum kuruluşlarının da yayınlarını kendilerinden talep ettim ve bu sivil toplum kuruluşlarıda ellerinde bulunan yayınları aynı TESEV gibi kargo ücreti karşılığında evime gönderdiler. Ve tabii ki bu yayınların kütüphaneme girmiş olmasından dolayı hayli memnunum.

Ve tabii ki…

TESEV başta olmak üzere, bana yayınlarını gönderen İnsan Hakları Derneği’ne, İnsan Hakları Vakfı’na, Çağdaş Gazeteciler Derneğine buradan teşekkür etmek istiyorum.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..