Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

perihan reyhan ALKAN

http://blog.milliyet.com.tr/pra

11 Eylül '08

 
Kategori
Kitap
 

Kitapsız yazarlar - Yazarsız kitaplar!!!

Kitapsız yazarlar - Yazarsız kitaplar!!!
 

Sürekli yazdığım sitelerden birinde yine haftanın yazarı seçildim

Bir kez daha ödüllendirilmek, beni pek çok anıma götürdü ve paylaşmak istedim sizlerle.

Sonraları çok uzun süre ara vermiş de olsam, İlkokuldan beri yazmakta ve yarışmalara da katılmaktaydım. İlk ödülümü İlkokul birinci sınıfta bir çocuk mecmuasının açtığı kompozisyon yarışmasıyla almıştım. Kitabın böylesi bol olmadığı, (hele de çocuk kitaplarının) bir dönemde, gelen bir koli dolusu, onlarca kitabın yarattığı mutluluğu anlatamam, tüm lojmandaki arkadaşlarım, her gün bizim bahçede toplanıp defalarca ve yıllarca okumuştuk o kitapları.

Ardından, ortaokul, lise yıllarımdaki dereceler. En değerli ödüldü de benim için kitaplar ve bir ödül kitaplığım oluşmuştu. Az şey miydi benim için. O yaşlarda ve hâlâ da…

Sadece bir tanesi, birkaç ay önceki ise, harika bir gece elbisesiydi. Bir de ödül elbise dolabım mı olacaktı ne?

Ama bunca mutluluk, yine de içimdeki buruk olan yanın yok olmasına yetmiş değil, bir kenarda sızım sızım sızlamada o özlem!

Onca kitap çalışmama rağmen bir tane bile basılısı yok ne yazık ki. Sanırım bu özlemimi gerçekleştiremeyiş de gözlerimin açık gidişine sebep olacak.

Niye basılamadı? Bunun yanıtını uzun uzun ADAM GİBİ KADIN OLMAK başlıklı yazımla paylaşmıştım sizlerle. Hem bilmeyenler o dünyayı öğrensin, hem kitap basımını düşünen arkadaşlarım hazırlıklı olup, karşılaştıklarından dolayı kendilerini yetersiz görmesinler ve de utanması gerekenler de utansın diye.

Minik ama çok anlamlı bir anımla bitirmek istiyorum sözlerimi, sizlerin de yüreğine su serpsin diye.

Üniversiteden Edebiyat hocam, Yazar aynı zamanda, basılmış şiir, roman, öykü kitapları var, sahnelenmiş tiyatro eserleri… Adını zikretmeyi kendilerinden izinsiz uygun bulmuyorum, ama pek çoğunuz eminim ki tanıyorsunuz kendilerini.

Her ortamda beni dostlarına, yazar, gazeteci arkadaşlarına şair, yazar diye tanıtışından utanıyor: Aman hocam yapmayın lütfen, mahcup ediyor, aynı zamanda da zor durumda bırakıyorsunuz, söylemeyin böyle diyordum. “Niye mahcup oluyorsun ne var bunda yalan mı söylüyorum?” diye müstehzi bir üslupla, hafif tertip azarladı beni yarı şaka bir gün… “Hayır efendim estağfurullah, yalan söylediğinizi işaret etmedim, ama biri çıkıp da kitaplarınız diye başlasa sormaya, ne cevap vereceğim, rezil olacağım; bir tek bile basılı kitabı yok, nasıl yazar demezler mi? Hem siz de bu durumda…” “Dur bakalım orada” dedi. “Bir kere ben birine yazar diyorsam, yazardır o bilirler. İkincisi sen benim öğrencimsin, yıllarca ödevlerine, sınavlarına, tezine ben not vermedim mi? Yazılarının hepsini okumuyor muyum?” “Evet de…” “Ne evet de, bırak da yazar kim, kim değil ayırt edebileyim…”

Hem unutma sakın; BAZI KİTAPLAR VARDIR YAZARSIZ, BAZI YAZARLAR VARDIR KİTAPSIZ!!!

“Sen kitapsız yazarlardansın, yazarsız kitapları olmaktan çok daha onurlu bence, takma kafanı ve üzülme” dedi.

Çok güldüm; “Niye gülüyorsun, komik bir şey mi söyledim?” dedi. “Hayır hocam, estağfurullah, ama başka yerde de söylemeyin bunu lütfen” dedim “Niye” dedi yine hayretle. “Aman hocam, kitapsız yazar sözünüzü farklı anlayanlar olur Allah korusun, ne duruma düşerim” dedim. Bu defa o da kahkahayla güldü: Anlamazlar anlamazlar, merak etme kitapsızlara yanımda yer olmadığını bilirler deyip sevgiyle dokundu omzuma.

Ben hocamın bu lütufkâr ve iltifat kabul ettiğim sözlerinde buluyorum bir nebze teselliyi, her hatırlayışımda kulaklarını da çınlatarak hafif tebessüm eşliğinde.

Dilerim sizler tesellilerle yetinmeyip, basılı eserlerinizin hazzını yaşarsınız bizzat…

Hepinize başarı dileklerim ve saygımla efendim.

 
Toplam blog
: 290
: 553
Kayıt tarihi
: 11.03.08
 
 

İlk ve orta öğrenimimi Gölcük/ Kocaeli, lise ve üniversite öğrenimimi Ankarada gördüm. İlk okuldan..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara