Kıyamet Neden Kopacak? Kıyametin Kopmasının Hikmeti Nedir?

Bu yazımızda farklı bir temaya değinelim istedik. Kıyametle ilgili klasik sorular “Kıyamet Ne Zaman Kopacak?” veya “Kıyamet Nasıl Kopacak?” gibi sorular oluyor genelde. Biz ise bu yazımızda kıyametin neden kopacağını, kopmasındaki gerekliliği ve mantığı irdelemek istedik.

Bir fabrika neden kurulur? Belli bir ürün elde etmek için. Ürün elde edildiği müddetçe, kuruluş amacına hizmet ettiği müddetçe fabrika sahibi fabrikayı açık tutar ve çalıştırır. Ne zaman ki fabrika kuruluş amacının dışına çıkar ve ürün vermez olur, işte o zaman fabrika sahibi için fabrikanın açık kalmasının bir anlamı kalmaz ve fabrikayı kapatır.

İşte onun gibi de dünya da sürekli çalışan bir fabrikadır. Sürekli bir dönüşüm ve değişim içinde dolar, boşalır, tazelenir, eskiyenler atılır, yenileri yapılır. Bu muazzam fabrikanın da elbette bir kuruluş gayesi vardır. Fabrika işlesin diye bu kadar masraf yapılmış, güneş gibi bir ısıtıcı ve ışıtıcı yaratılmış; dağlar, denizler, çeşit çeşit türler yaratılmıştır. Elbette bu devasa fabrikanın çalışmasının bir neticesi, bir ürünü, bir meyvesi olmalıdır. İşte bu ürün, yani Allah’ın Kâinatı yaratmaktan muradı zikirdir, fikirdir, şükürdür (*). Bu görev de Dünyaya halife olarak gönderilen insana verilmiştir. Zira insan harici varlıklarda akıl ve şuur olmadığı için onlardan fikir ve şükür beklenemez. Kendi lisanları ile onlar da Allah’ı zikrederler ancak insan gibi geniş ve kapsayıcı olmaz. O halde diyebiliriz ki bu dünyadan Yaratıcının muradının hâsıl olması insanın kendine verilen zikir, fikir ve özellikle de şükür vazifesini yerine getirmesi ile mümkün olur. Eğer bunlar olmasa o halde dünya amaçsız ve gayesiz kalır.

Şimdi düşünün ki yazının başında örnek verdiğimiz fabrika sahibinin fabrikası açıktır. Her gün çalışanlar işe gelirler, yerler, içerler ancak kendilerine verilen ücretin ve hakların karşılığı beklenen vazifeleri yerine getirmezler; aylaklık ederler, birbirleri ile gevezelik ederler, boş boş dolaşırlar, işini yapmak isteyen birkaç kişiye sataşırlar, kavga çıkarırlar. İş bu hale geldiğinde fabrika sahibi doğal olarak fabrikayı kapatır. Ve kendilerine verdiği imkânlara ve yaptığı ödemelere karşın isyan eden, işten kaytaran çalışanlarını da mahkemeye verir.

İşte aynı bunun gibi de gün gelecek dünyada kendilerine o kadar nimetler, rızıklar verildiği halde samimi bir şekilde Allah’ı anan, O’na dua eden, şükreden kimse kalmayacak. Kalsa bile sayıları o kadar az olacak ki onlar da diğer insanların baskısı, zulmü ve sataşması altında inim inim inleyecek. Ve topyekûn bakıldığında dünya fabrikası kendisinden beklenen zikir, fikir, şükür meyvelerini vermeyen karışık ve zulümatlı bir hal alacak. İşte o noktada gayet makuldür, açıktır ve beklenir ki; bu fabrikanın sahibi olan Yüce Allah bu fabrikayı, yani dünya âlemini kapatacak ve fabrika sahibinin beklentilerini yerine getirmeyen, dünyada aylaklık eden, fabrika sahibini tanımayan, adeta tahkir eden, fabrikadaki sâlih insanlarla alay eden, onlara sataşan, saldıran, zulmedenleri Mahkeme-i Kübra’ya sevk edecektir… İşte kıyamet de böylece kopacaktır. Ne dersiniz, vakit yaklaşıyor olabilir mi?

Allah bizleri ve neslimizi iman nuru ile yaşayan ve Rab’lerine karşı saygı ile ibadet eden, vazifesinden kaçmayan kullarından eylesin. Amin…

(*) Detaylı bilgiye ulaşmak için 1. Söz’ün okunmasını önemle tavsiye ederim. Biz buraya sadece kısa bir özetini alabildik.

Geç olmadan hayatı ve kendimizi okumak için:

http://blog.milliyet.com.tr/kur-an-i-kerim-nasil-okunmali-/Blog/?BlogNo=568813