Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '16

 
Kategori
Anılar
 

Kız istemeye gittik,düztaban çıktı istemedik

Kız istemeye gittik,düztaban çıktı istemedik
 

Görsel alıntı


Kız kaçırma suçları ile ilgili belki binlerce hazırlık soruşturma evrakına ya da dava dosyasına muttali olduk

Sözde kız kaçıran erkek savunmasında “ Zorla kaçırmadım birbirimizi seviyorduk, birlikte kaçırmayı kararlaştırdık. Kız ise, hayır o beni zorla kaçırmadı, ben onu sevdiğim için kaçırdım” sözlerini duyardık.  

Elbette konu henüz bize intikal etmeden verilen derslerini iyice ezberleyenler de vardı.

Gerçekten birbirini seven ve evlenmek isteyenlerle, gerçek sevgi ve evlilik düşünmeyenlerin durumları savunmalarındaki sözlerinden ve bakışlarından anlaşılırdı. 

Gerçek sevgi olsa dahi on altı, on yedi yaşını bitirmiş lakin on  sekiz yaşını bitirmemiş olanlara reşit olmayanlar denir ki onların evlilikleri ancak anne ve babanın rızası ile olurdu.

Anne ve baba rızası ile evlilikleri kabil olanlardan bazılarının anne babalarına bu çocuklar birbirini gerçekten seviyor, onları birbirinden ayırmayın.

Şu anda olayın sıcaklığından dolayı durumunuz buna müsait olmasa da ilerdeki günlerde her iki aile anlaşsın bu çocukları evlendiriniz dediğimizde oldu.

Geçmişte yakından tanıdığımız birinin oğluna kız istemeye götürmek için hayli gelip gittiler kıramadık peki, dedik.

Kız istemeye giderken bari bilgi sahibi olalım kız nasıl istenir, kız isterken neler söylenir diye yarım yamalık da olsa biraz bilgi sahibi olduk.  

Akşam üzeri Mersin şehir merkezine dâhil yakın bir köye kız evine gittik. Adamlar kendi örf ve adetlerine uygun bizi karşıladılar misafirperverliğin bütün özelliklerini gösterdiler.

Bu ilgi bize mi, kız istemeye gittiğimiz için mi onu Allah biliyor biz bilmiyoruz. Söz sohbet öyle derinleşti ki bu yazıda anlatılmaz.     

Damat adayı ezilmiş büzülmüş şekilde karşımda, annesi, babası yanımda oturuyor. Artık mesele mahiyetinin açıklama zamanı gelmiştir.

Hanım kızımız kahveleri getirdikten sonra yan odada yemek hazırlamış yemeğe davet edildik.

Yemeğimizi yedik, beraberinde getirilen tatlıyı da bitirdik. Tekrar oturma odasına geçtik gözler, kulaklar tek konuya uyarlandı.

Mesele mahiyetinin tam açıklama sırası. “ Allah’ın emri, Peygamberimizin kavli diye söze başlama zamanı”

Oğlanın babası ayağıma bastı kulağıma eğildi Ağabey bu iş olmaz!  

= Neden olmaz?

- Dışarıya çıkalım mı?

= Haydi, dışarıya çıkalım söyle.

- Ağabey kızınayağı düztaban bize olmaz.  

= Yahu bir yıla yakın zamandır bu çocuklar birbirini görüyorlar, konuşuyorlar, düztaban olduğunu şimdi mi fark ettiniz.

= Düztaban olanlar evlenemez mi?

- Ağabey olmaz düztaban uğursuz gelir.

= Kim sana düztaban uğursuzdur dedi?

-  Büyüklerimizden böyle duyduk.   

Bizi onca zahmet gören aileye karşı mahcup ettiler. Kızı istemeye gittiğimize pişman olduk.

Düztaban olmanın uğursuzlukla ilgisi yoktur.  

Genellikle bebeklikte ve çocuk yaşta fark edilir. Çocukluk döneminde aileyi en çok rahatsız eden olaylardan biride çocuklardaki ayak sorunlarıdır. 

Bunların başında düztabanlık gelir. Ayakları düztaban olanlar toplum arasında  uğursuz sayılır. Bunun nedeni bilinmez lakin düztabanlık bir sağlık problemidir. Dileğimiz Hiç bir gencin böyle saçma sözlerle şansı, bahtı, kapanmasın.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..