- Kategori
- Günübirlik Turlar
Kızıl Perilerle Raks ve ...

objektifimden
Kırmızı Periler, bizi bekliyordu. Gerçi ben daha önce tanışmıştım; ama arkadaşlarımın hemen tamamı, perilerim ve onların kızıllıkları hakkında sadece öylesine malumat sahibiydiler ve daha hiçbiri onlarla buluşma şerefine nail olmamışlardı!
Sabah erkenden yola çıktık… Dört kafa dengi adam… Ama biri biraz muzip veya huysuz! Tutturdu arabada sigara içeceğim, diye!... Adem Bey, şu ana kadar benim arabada sigara içilmedi, sen de sabret yarım saat sonra vardığımız yerde içersin! Nafile! Hemen yol kenarına çektim arabayı ve diğer üç arkadaşımla beraber sigara tiryakisi Adem Bey’i soyup atlet katıyla arabamızdan atıp yola devam ettik. İç şimdi sigaranı Adem Bey!” Tabii birkaç dakika arayla arkamızdan gelen diğer arkadaşımızın arabasına binerdi, nasıl olsa! Yeter ki yol kenarındaki çıplak adama(Adem Bey'e) bizim arkadaşlardan önce köylüler rastlamasın:) Bence bu olay bir yıl konuşulur:)
Geçen hafta kırmızı peri bacaların olduğu Erzurum’un Narman ilçesine iki arkadaşımla beraber, bir keşif gezisi düzenlemiştik. Çam ormanının içinde, yüksek dağlardan kayalara çarpa çarpa inen soğuk suların serinliği ve sesi eşliğinde, kaymakamlığın düzenlemiş olduğu şahane bir piknik alanı bulduk! Her çardağın yanında barbekü de vardı. Bay-bayan tuvaletleri, oyun parkları, şirin ve samimi bekçisiyle bu güzel mekân, tabiat harikası piknik alanı, Narman ilçesinin Göllü köyüne çok yakın, Narman-Pasinler karayolu üzerinde dağa serpiştirilmiş mısralardan oluşan şiir gibi bir edayla konuklarını bekliyordu…
Ben de kurumumuzun yılsonu pikniği için en iyi yerin burası olacağına karar verdim ve her iki şubemizin öğretmen ve personeliyle bugün bu doğa harikası piknik alanına geldik. Gelmeyen personel ve öğretmenlerimiz de oldu; fakat hepsinin önemli gerekçeleri vardı.
Erzurum merkeze otomobille 45-50 dakika (
Yaya olarak tepeler çıktık indik, fotoğraflar çekildik, koşu ve türkü yarışması yaptık. En yüksek sesle bağırdık, haykırdık ve rahatladık… Adeta kırmızı perilerle raks ettik! Hatta benim komutamda bir bölük asker olan öğretmen ve idareci arkadaşlarımla askercilik bile oynadık. Yat! Kalk! Şınav vaziyeti al! Koş! Tören adım marş! “Vatan sana canım feda!”
Bir ara benim ağzımdan esprili biçimde “Kurban Olim Narman Sana!” sözü çıkınca benim askerlerim bunu tuttu ve günün tören ve espri sözü oldu! (ha bu arada benim dedelerim Narman’dan çıkmalar(1936)… Ancak ben Narman’ı pek tanımam, köyümüzde de kimse kalmamış! Böylelikle kutsal topraklarımı da bir kez daha görmüş oldum!)
Neyse efendim, peri bacalarında kimse perilere takılmadı(!); fakat perilerin ruhlarının bizimle gezdiklerini hissederek oradan ayrılıp tekrar piknik yerine gelince dönerimizin(Aşçımız Hanifi Usta'mızın ellerine sağlık) ve semaver çaylarımızın(Tüm personelime teşekkür ederim) hazır olduğunu görmek tüm yorgunluğumuzu aldı. Ve kırmızı kırmızı, sulu sulu, tatlı mı tatlı ve soğuk suyun altında kala kala çatlamaya yüz tutmuş karpuzlarımız… Öğle yemeğinden sonra da diğer öğretmen ve personel servis aracıyla peri bacalarını gezmeye gitti!
Eminim bugün 100 kişilik döneri ekmekli ekmeksiz biz yedik!
Gün içerisinde yer yer hafif yağan yağmur da güzeldi, yağmurdan sonra açan güneş de...
Tabiatı gezdik… Çiçek vakti. Çok hoş fotoğraflar çektik. Herkesin elinde kamera ve fotoğraf makineleri…
Bir yılın yorgunluğunu attık desek inanın!
Anlatmakla bitmez, biraz da objektifimden okuyunuz yazımı… Selam ve saygılarımla…
(Böyle güzel ve temiz bir piknik alanını bizlere kazandırdığı için Narman Kaymakamlığı’na teşekkürü borç biliriz!)