- Kategori
- Öykü
Kızım geldiğinde

Kokunu özlemiştim geldin mi
Otobüsteyim anne, geliyorum sözü akşam sürprizi oldu kızımın. İki haftadır görüşemedik telefon merhabalarının dışında. İşleri çok yoğun geç saatlere kadar da çalışıyorlar üstelik. Dinleneyim bu hafta sonu dedim atladım otobüse deyince gülümseyebildim. Annesinin yanında dinlenecek. Onsuz boş bekleyen yatağında. Bende öyle söylerdim anneme, dinlenmeyi özlediğim zaman.
Dişinin birine dolgu yapılacakmış. Pantolon almış paçaları kıvrılacakmış terziye uğraması lazımmış bu nedenle. Biz hallederiz dedim olmaz dedi. Ama arkasından yine geçen ki gibi kıvırırsa yandık bir parmak dedim nasıl parmak ölçüsüyse ancak babetle giyiyorum demez mi? Parmağının eniyle değil boyuyla hesaplamıştır ölçü alırken dedim yüzüme baktı öylece şaka mı gerçek mi söylediğim anlamak için. Öyle ya şakalarımız farklı konuşma dilimiz farklı. Hani ah kuşaklar arası fark diyoruz ya burada atlalamamız gereken birşey var anneyle aralarındaki kuşak farkı anneanneyle kalkıyor. Çocukluk gibi bir ortak noktada buluşuyorlar hepsi. Bizim anneannemiz yok. O neredeyse her sohbetimizin hayali güzeli olarak varlığını sürdürüyor günlerimizde..
Çok keyifli bir kahvaltı sonrasının mahmurluğundayım. Organik dense bile mevsimsiz domatesle başlayan sohbetimiz benim kekikli pul biberli zeytinyağlı zeytinim, yağsız tuzsuz peynirim nedeniyle kesintiye uğradı birkaç kez. Pekmez boynunu bükmüş bekliyor. Benden başka yiyen yok. Fazla sağlıklı olduğundan mı ne? Elinde çokokrem kutusu kızımın. Cam kavanozda olanlarından alıyor. Daha önce altı tane kavanoz birikmiş. Seti tamamladım dedi kardeşine. Cam kavanoz kapaklı olarak altı buçuk liraymış alış veriş yaptığı markette. Demek ki alırken sadece cam fiyatını ödüyorsunuz dedim içindeki para etmiyor. Tereyağı son derece öfkeli. Gönlünü almak istedim ama elim gitmedi tereyağına Senin yokluğunda canım istemedi yemedim, kızmıştır bana diye söyledim kızıma. Burada oluşun mutlu etmiştir onu tepesini uçurmuşsun bıçak darbeleriyle. Güldü, yarın daha dikkatli olurum dedi. Bakınca şapka takmış gibi görünsün hiç olmazsa öyle kel kel olmaz.
Sabahın beşinde onu evine, kendi hayatına yolculadım bir başka özlem gününde buluşmak üzere diyerek...
Sevim Karaman/2013