Klakson çilesi...

Büyük şehirlerin en büyük sorunu trafik. Yiyecek ekmeğe olmayan kişilerin altında araba var. Bunu gören hükümette halkın zengin olduğunu sanıyor. Özellikle memur şehri denen Ankara'da bu kadar araba nasıl oluyor anlamıyorum.

Düşünebiliyor musunuz bu kadar arabanın kornalarını çaldığında çıkardığı gürültü kirliliğini? Bildiğim kadarıyla gereksiz yere çalınan kornalar trafik kanununa göre yasak. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde Tandoğan Caddesi, İnönü Bulvarı, Kızılay Meydanı ve Atatürk Bulvarı'ndaki korna gürültüsü çekilir gibi değil. Özellikle kamyonların havalı kornaları ile otomobillerdeki iğrenç sesli yeni kornalar insanı delirtmek için bire bir. Anlamadığım kornanın niye çalındığı? Araba duruyorsa ya ışık yandığı ya da bozulduğu için mecbur durmuştur. İşi bitince gider. İnsanların niye bu kadar acelesi olduğunuda anlamıyorum.Eğer bu kadar acele ettiğimiz kadar çalışsak şimdiye kadar ileri bir ülke olmuştuk. Şimdiye kadar arkadaki korna çaldı diye öndekinin hareket ettiğini görmedim. Bu kadar hoşgörüden, kibarlıktan, saygıdan yoksun olmuş olamayız. Eminim ki o korna çalanlar yaya olduklarında o korna seslerini dinleseler bir daha korna çalmazlar.

İşi pişkinliğe vurup polisin yanında korna çalanlar var; hatta polisi protesto etmek için uzun uzun korna çalanlar var. Hayretler içerisinde kalıyorum ki zevk için ve kendisini protesto etmek için uzun uzun korna çalanlara polis bir şey demiyor hatta gülüyor. Polis böyle yapınca bu şehir eşkiyalarıda daha çok kulağımıza tecavüz ederler; sinir içerisinde kalırız.

NE ZAMAN AVRUPALI OLURUZ?

Birbirimize karşı saygılı olmayı öğrendiğimiz zaman.