- Kategori
- Sanat Tarihi
Koimesis kilisesi
Koimesis Kilisesi'nin orijinal fotoğrafı
KOİMESİS KİLİSESİ
(İZNİK)
İznik Yenişehir Kapısı’ndan ilçe merkezine uzanan Atatürk Caddesi’ne açılan Yakup Çelebi Sokağı’nda, Böcek Ayazması yakınında bulunan Koimesis Kilisesi’nin Piskopos Hyakinthos tarafından 750 yılına doğru yaptırıldığı ileri sürülmekle beraber bazı araştırmacılar kilisenin daha eski tarihlere indiğini de belirtmişlerdir. Ancak, kilisenin içerisinde bulunan bir kitabeden ve bazı sütun başlıkları üzerindeki monogramlardan Piskopos Hyakinthos tarafından yapıldığı öğrenilmiştir.
Böcek Ayazma’nın 50 m. kadar batısında, yol seviyesinden yaklaşık 2 m aşağıda ise bir kilisenin kalıntıları bulunmaktadır. Bu kilisenin tam adı “Koimesis tes Theotokos” kilisedir. Bu isim, “Hazreti Meryem’in Ölümü veyaGöğe Yükselmesi” anlamına gelmektedir.
Hz.Meryem’in ölümüne (Koimesis) adanan bu kilise kapalı Yunan haçı planında olup, ibadet mekânının üzerini dört payenin taşıdığı 12 köşeli bir kasnağa oturan, kiremitli 6.00 m. çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Narteksten üç kapı ile içerisine girilen kilisenin enine dikdörtgen naosu bulunmaktadır. Ortadaki kubbeli bölüm dört yöndeki mekânlarla genişletilmiştir.
İstanbul 1204 yılında Latin istilasına uğraması üzerine İznik/Nikaia’e kaçan Doğu Roma İmparatoru Theodore Lasgaris, burada İznik Bizans imparatorluğunu kurduktan sonra, bu kiliseyi, İznik Doğu Roma İmparatorluğunun merkez kilisesi (metropolitlik) olarak ilan etmiştir. Böylece kilise Hristiyanlar arasında büyük bir önem kazanmış, hatta I. Theodoros Laskaris öldükten sonra buraya defnedilmiştir.
Kilise İznik’teki önemli bir manastıra ait idi. 1065 İznik depreminden sonra onarılmış ve 1065 depreminde yıkılan kilise X. Konstantin tarafından tekrar onarılmış ve Aziz Nikephoros’a tahsis edilmiştir. Kilisenin çöken kubbesi 1807 yılında İznik metropoliti Daniel’in isteği üzerine patrikhane görevlisi Khrysanthos tarafından tamir edilmiş, freskleri yenilenmiştir. Kilise 1833 ve 1834 yıllarında yeniden onarılmış ve bu arada yapıya bir de çan kulesi eklenmiştir. Kilise, İznik’in Osmanlılar tarafından fethinden sonra burada yaşayan Rumların ibadeti için bırakılmıştır. İstiklal Savaşı sırasında (1922) yıkılan kilisenin temelleri ile döşeme parçaları günümüze gelebilmiştir.
Koimesis Kilisesi’nin Bizans resim sanatında önemli bir yeri bulunmaktadır. Buradaki figürlü mozaikler ikonoklasma döneminde tahribe uğramış, 843 yılında Naukratios tarafından yenilenmiştir. 1065 depreminden sonra kilisenin yıkılan bölümleri ve narteksi yenilenirken burada imparator X.Constantinos ile birlikte Nikephoros tasvir edilmiştir. Kilisenin narteksinde bulunan bir mozaik kitabede “ Ulu ve güçlü hükümdar Constantinos özen gösterdiği şu manastıra onur verdi ve yetkiyi, ünlü patrik Nikephoros´a kesin bir kararla bağışladı” yazılıdır. Bu yazıtın yanında da “Seni efendim Meryem Ana, yaptığım ve yapmayı tasarladığım eserlerin ana nedeni olarak görüyorum. Bu evin sahibesi ve efendisi olarak resmini, ey bakire, buraya ben, Nikephoros, işledim” sözleri mozaik üzerine yazılmıştır. Katholikon’un giriş kapısı üzerinde yarım çember şeklinde mozaik yazıtta ise; “Ey Efendi, kulun başmabeyinci ve başkumandan Patrik Nikephoros’a yardım et”, ifadesi bulunmaktadır. Güney nefe açılan kapı alınlığında altın yaldızlı zeminde bel hizasına kadar Hazreti Meryem, kucağında Hazreti İsa ve her iki yanında X. Konstantinos ve Nikephoros ile birlikte betimlenmiştir. Ayrıca kilisede İsa, Vâftizci Yohannes, Aziz Joachim ve Meryem Ana tasvirleri yer almaktadır. Apsis yarım kubbesinde Hz. Meryem ayakta durmakta ve kucağında da çocuk İsa’yı taşımaktadır. Bu mozaiğin altında da “Şafak sökerken ana rahminden seni ben yarattım” sözleri yazılı idi. Bemanın iki yan duvarlarında da ellerinde labarumlar taşıyan melek figürleri bulunuyordu. Bunların altında da “Gökler onunla kıvansın ve tüm melekler önünde huşu ile eğilsin” yazılı idi.
Bizans resim sanatı ve mimarisi yönünden de önemli bir yapı olan bu kilise yıkılmadan önce Bizans sanat tarihçileri tarafından incelenmiştir. 1912´de çekilen fotoğraf ve planlar kilisenin orijinal halini göstermektedir. Daha sonra 1950’li yıllarda İznik Müzesi tarafından yapılan kazılar ile sağlam kalan kalıntıların bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde ise tamamen kaderine terk edilmiş, atıl bir şekildedir. Hâlihazırdayüzeyde bazı temel kalıntıları, ayak, sütun ve sütun başlığı gözükmektedir. Narteks duvarları yer yer 1 metre yüksekliğe kadar korunmuştur. Batıdaki üç kapının eşikleri yerinde durmaktadır. Eşiklerde yer alan profiller, mekânların perdeler ile birbirinden ayrıldığına işaret etmektedir. Kalıntıların etrafı günümüzde taş bir duvar ve demir korkuluklarla çevrilmiştir. Koimesis Kilisesi ilk kez 1898 yılında araştırılmış; ancak esaslı çalışma daha sonra Th. Schmit tarafından “Die Koimesis Kirche von Nikaia Das Bauwerk und die Mosaiken” isimli kitapla 1927 yılında gerçekleştirilebilmiştir.