Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '08

 
Kategori
Futbol
 

Kokpitte biri mi var?

Kokpitte biri mi var?
 

Koca bir bulut aşireti durdu Saracoğlu’nun gözünde, adı; “Cumartesi bulutları” olan… Hasret yüklü aşiret tutamadı gözyaşlarını kutsal çubukluları görünce. İri tanelerini bir biri ardına bırakıverdi çimlere yağmur kılığında. Bundan olsa gerek 30 bin 425 kombinelinin koltuklarını yarı yarıya boş bırakmaları.

Rakip Gençlerbirliği iken, Gaziantepspor’un kulaklarının çınlatılması maç öncesi skorboard da; “Kanaryamın fikri neyse, zikri de odur” düşünceme yol açmadı değil hani. Belli ki akıllar Gaziantep yollarında bırakılan üç puanda kalmış. Gençlerbirliği bu kritik skorboard şakasının farkına varıp, kırılmamıştır inşallah bize.

Alex tribününe okçu için dart gerildiyse, başlayabiliriz 3-0’lık galibiyeti yorumlamaya, klavyemiz döndüğünce…

“Ezdirmeyin kendinizi, çatır çatır çıkartın kartlarınızı” talimatının dozajını bir hayli abartmışlar bu sezon MHK yaverleri. Uçan kuşa çift sarıdan kırmızı çıkartıp, gökyüzünden men edecek hale gelmişler neredeyse. Volkan’ın çift yumurta ikizi temsili, haksız sarı kartlarını sindiremezken içimize, 2 maç cezayı nasıl kaldırsın bünyelerimiz?

Tanrı’dan bir lütuf, Babacan yedeğimizin olması. Süper ötesi ligimizde daha önce hiç forma giymişliği olmamasına rağmen güven verdi kaledeki duruşuyla.

O kadar konsantreydi ki maça; patlatıverdi bir pozisyonunda dudağını Lugano’nun, yaptığı çıkışla. Alkışladı Lugano kanayan dudağına rağmen. “Bugün dudağım, haftaya kaşım. Ama sen yeter ki çık toplara böyle. Feda olsun dudağım kanaryama” der gibi sıvazladı sırtını kalecisinin. Gelişen bir Gençlerbirliği atağında, yan hakem ofsayt bayrağını kaldırmış, Aydınus’da kalkan bayrağı tasdiklercesine düdüğünü çalmasına rağmen, topa atlayışı ise ilk maç heyecanına ve tecrübesizliğine verilmeli.

Futbolcu sarı kart görecekse eğer; Emre gibi maruz kaldığı kartlık bir faul sonrası, hakeme eliyle kart işareti yaptığı için değil, El saka gibi profesyonelce görmeli. Takımı gol kokan bir atak yiyecekken, düşürerek okçuyu aldı ilk sarısını El Saka. Benzer bir atağımızda bu sefer Alex’i düşürmesi kızarmasına neden oldu. Sarısı olan oyuncu aynı eylemi yineliyorsa, bu defa profesyonelliği ciddi şekilde tartışılmasını gerektirir.

Alex için ayrı bir parantez açmalı. Geldiği günden beri, bu maçla beraber kutsal formamızı 205 kez sırtına geçirmiş, yine bu maçta 98’inci golüne imza atmış ve 119’uncu asistini yapmış. O tam bir fenomen. Her takımın kokpitinde olması gereken bir lider. Rakipler hangi mevkilerine oyuncu alırlarsa alsınlar, kesin onunla kıyaslanır. Bu gocunmamız yerine gururlanmamıza neden olmalı.

Son dönemlerde Roberto çok eleştirilmeye başlanmıştı. Öyle ki; geldiği gün ki performansıyla, şimdiki futbolu arasındaki farkı Everest’in tepeleriyle ölçen bile oldu. Kimine göreyse, Roberto geldiği gün imzayı atmış, her şey oracıkta bitmişti. Maddi olarak kulübümüze kazandırdıkları tabi ki inkâr edilemez. Ama maddiyattan öte, manevi olarak da çok şey kattı bize. Vizyonumuzu genişletmesinin yanı sıra, çok maç kazandırdı gölgesiyle, varlığıyla. Ben inanıyorum ki daha da çok başarımıza imzasını atacak. Sevilla maçında sakatlanmasaydı, şampiyonlar liginde yarı final bile görürdük. Süper lig’de de vermezdik şampiyonluğu ezeli rakibe. Kısaca Roberto bu maçta da okçuya verdiği fantastik gol pasıyla bir kez daha klasını koymuştur ortaya. Süper ligde ilk okunu atmış oldu okçu böylelikle. Darısı daha nice okların başına.

Son paragraf, bitime saniyeler kala skoru 3-0 olarak tescilleyen Kazım’a olsun. Parlak İlhan’ın azmiyle kazanılan korneri değerlendirmek yine fenomene düştü. Kısa paslaşmanın ardından, ön direğe hareketlenen Kazım’ın kafasına nişanladı topu. Adı Kazım, kendi Kazım oyuncumuz gol atarsa mabedimizde değmeğin keyfime. Dahili anonsçu arkadaşla paslaşarak karşılıklı olarak “Kazım” haykırışlarımız inanın çok keyifli. Alınan bu galibiyet güzel günlerin habercisi olsun.

 
Toplam blog
: 130
: 740
Kayıt tarihi
: 05.12.07
 
 

İlk önce şunu belirteyim; yürüme engelliyim fakat hayata pamuk ipliği ile değil, LACİVERT YÜREĞİM..