- Kategori
- Deneme
Koku
Yüksek topuklar içinde ayakta durmaktan şişen zavallı ayaklarımın isyanı beni eve girmeye ikna etti, yoksa bu güzelim havayı bırakabilmek kolay değil. Son kez derin bir nefes aldıktan sonra apartmana giriyorum. Temizlik malzemelerinin zeminle birleşen kokusu çarpıyor yüzüme. Kapıcı yeni silmiş anlaşılan apartmanı. Kapımı açıp evime girmekle ayakkabılarımı ayağımdan fırlatmam bir oluyor. O ne müthiş rahatlıktır öyle. Neden kadınlar böyle işkence yaparlar kendilerine anlamış değilim.
Hemen kendimi banyoya atıp rahatlamak istiyorum. Ancak akşama kadar kapalı kalması nedeniyle oksijensiz kalan ve her odadan gelen farlı kokuların bileşimiyle oluşan evin havasını hiç beğenmiyorum. Dışarının güzel havasından evim de nasibini alsın istiyorum. Camlarımı açıp evin havalanması beklerken suyu açıyorum küvetim dolsun diye. Bu arada bilgisayarımdan hafif, hoş bir müzik seçiyorum, müziğin yaydığı huzur kaplıyor heryanı, kemanın sesi davet ediyor tatile. Şimdi deniz kenarındayım, muhteşem bir gece ay pırıl pırıl kocaman, yakamozlar dans ediyor denizin üzerinde, fonda aynı müzik, kıpkırmızı şarabın iç gıdıklayıcı kokusu karışıyor denizin esintiyle gelen o muhteşem kokusuna. Özlemle içimi çekiyorum, Yazın kokusu burnumda.
Tüm gün üzerime sinen ve parfümümle karışan kokulardan bir an önce kurtulmak istediğimden, camlarımı kapatıp banyoya giriyorum. Yasemin kokulu banyo köpüğümden sıkıyorum su dolan küvete, birde sandal kokulu tütsü ile mum yakıyorum. Küvete girip, gözlerimi kapayarak nefis kokulara ve sıcacık suya teslim ediyorum bedenimi. Koku almak istediğimizde neden gözlerimizi kaparız, bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Duyularımızı tek tek kullandığımızda daha güçlenirler ve biz bunu içgüdüsel olarak biliyoruz diye düşünüyorum. Vücudumun her yerinden gelen sızıların yavaş yavaş azaldığını ve gevşediğimi hissediyorum. Uzunca bir süre hatta bir ara hafif sızarak kalıyorum suda. Epeyce sonra çok rahatlamış ve keyifli olarak çıkıyorum banyodan.
Odama giriyorum. Benim ve eşimin eşyalarımıza sinmiş kokularının hoş bir karışımını hissediyorum. Üzerimi giyinip saçlarımı kurutuyorum. Saçlarımdan şampuanımın kokusu yükseliyor sıcak hava ile birleşince. Yatağıma uzanıyorum birazcık dinleneyim diye. Ancak uzun sürmeden midem bana acıktığını ve bir şeyler yemem gerektiğini çığlık çığlığa gurultular eşliğinde hissettiriyor. Öğleden beri bir şey yemediğimi fark ediyorum. Kendimi buzdolabınım karşısında buluyorum doğal olarak. Mutfağıma sinmiş baharat kokusunu çok seviyorum. Yemeklerimde değişik baharatlar kullanmak her zaman hoşuma gitmiştir. Bu kokular beni gitmeye can attığım baharat kokulu egzotik ülkelere alır götürür zaman zaman. Gidip gezdiğimi yeni yerler gördüğümü, yeni lezzetler ve kokularla tanıştığımı hayal ederim.
Ama şimdi atıştıracak hafif şeyler hazırlamalıyım kendime. Gece gece fazla kaçırmamalı. Bol sütlü bir nescafe ve peynirli tost hazırlıyorum. Nescafe’nin cezp edici, tostun açlığımı körükleyen iştah açıcı kokusu sarıyor her yeri. Salonda Televizyon karşısında ki koltuğa geçip büyük bir iştahla yiyorum hazırladıklarımı. Karnım doyduktan sonra banyonun da etkisiyle iyice gevşiyorum ekranın karşısında. Dün aldığım sümbüllerin kokusu geliyor burnuma ara ara mest oluyorum. Mutluyum huzurluyum kokuların dünyasında. Saatin çok geç olduğunu fark ediyorum. Sabah erkenden kalkmalıyım ne de olsa. Televizyonu kapatıp lavanta kokan, yumuşacık yatağıma girip kendimi uykunun o güzel kollarına bırakıyorum.
Esir alıyor beni yastığımdaki uykunun kokusu…