Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Yazılarımın başlıkları hayatımın kısa bir özeti olmuş

Yazılarımın başlıkları hayatımın kısa bir özeti olmuş
 

Yazılarımın başlıkları hayatımın kısa bir özeti olmuş...Yeni farkettim...Özlemişim ilk yazımda... Acımın en taze zamanı annemden ayrılmanını en sıcaklığını yaşadığım zamanlarmış... Acımın farkında olmadığım sonradan daha da anlıyacağım bir özlemi dökmüştüm... Sevdiiğime anlatmıştım... En sevdiğinin arkasından hissedilenleri... Özlemin ilk kokularıymış... ÖZLEMEK... 

Sonra Can Yücel'in şiirinle yola devam etmişim... SENİNLE OLMANIN EN GÜZEL YANI... Bir anne sıcaklığı aramışım. bir sevgi yanında yaşamak istemişim tüm birikimimi aktarmışım ona... Farkında olmadan sorumluluk yüklemişim...Sonra yaşamdan öğrendiklerirm paylaşmışım...Ve yenilgimi hayata karşı başım dik ve gözlerim açık karşılamaya başlamışım, bir çocuğun üzüntüsü ile değil bir yetişkinin zerafetiile karşılamışım... Bendeki değişimleri...Sonra uykusuz anlarda kaldığım zamanlarda en mutlu olduğum anlara çocukluğuma dönmüşüm...Sonra yitirdiğim heycanların, yitirilmişliğine tanık olmuşum... Ve zamanın unutturamadıkları ağır basmış yüreğime annem gibi... Sonra sevmek girmiş satırlarıma... KİM ÖZLERDİ AVUÇ İÇLERİNİ KOKUSUNU... 

Kağıt ve kalemlerirmi birleştirmişim... Bilinçsizce...Sevgililer Günü geçirmişim her zaman ki gibi yalnız ve sessizce...Sonra herşeye rağmen İnadına yaşamak istemişim hayata karşı...Bende değişmeyen tek şey...İnatcıymışım o zamanlarda...Sonra yardım istemişim hayattan...Ömrümde başlığını koyamadığım anlar olmuş...Hayatı isimleştirsizdiğim zamanlar...Nerden nereye geldiğimi düşünmüş...Ve hayattan olmayacağını bile bile dilek dilemişim...Sonra ikinci bir bahar olsun istemişim hayatımda...Yokluklardan sonra...Sonra yağmur yağmış gönlüme...Bir doğum günü ve hiç bir zaman çekemeyecğim bir mesaj ANNEME...Kutlamışım genede sessizce... 

Bir rüya görmüş sevmenin ve sevilmenin tadında...Ama suç mu rüya görmek diye sormuşum bu hayata...Hayat nedir ne dğildir diye sorgulamışım kendimce...Ve hayatı bir bilmece olarak görmüşüm, çözmeye çabalamışım...Sevmenin zorluğunu anlatmışım...Sevgilerden bahsetmişim.."Sevgiler var bir mum ışığı gibi yanan, Sevgiler var kalbinden alevler saçan"Çoğu zaman yaptığım gibi annemle konuşmuşum...Anneler günü anmışım bu günlerde...Annemim gidişinin ardından olgunlaştığımı hissetmiş sorumluluklarımın nekadar büyük olduğunu keşfetmişim...Hayatın değerini neler olduğunu anlamış küçük şeylerden mutlu olmayı, büyük üzüntüleri aşmayı??? 

Kapanmıış sevdalarım yarım kalan mutluklarımın olmuş hala tamamlamayı ertelediğim... Hoş kallarm olmuş hayatımda... Bıraktığım yerlerden kalkmaya çabaladığım zamanlarımın olmuş... Artık sevginin bedellerini sorgulamışım... Kendime... Değişmeyen bir şey daha olmuş...Hiç inkar etmemişim sevmenin tadını ve mutluluğunu... Can alıcı vuruşları olmuş ama ıskılamış beni...Yaralamış ama öldürmemiş.. 

.Sonra sevdiğim şarkı Siyah ve Beyaz..."Ne beyazı olabildik senle hayatın ne de siyahı...Grisinde takılı kaldık...Ne baharı yaşadık alabildiğince coşkulu, Ne kışa teslim olduk...Ne dışında kalabildik çemberin, ne içine dalabildik...Zaman geçmiş ayrılalı bir sene olmuş...Sonra kayıp giden yılların hiç farkında olmamışcasına... Oysa ne çok şey yaşanmış bu zaman içinde.. 

Çaresizlik ...Desem...Ne fayda...Kor ateş gibi yanmak...Evlilik ve inşaat...Sevgilere koyulan noktalar...Karmakarışıklığım...Ve yeni bir doğum günü...Ve yine özlem...Annemle ortak şarkımız dile gelmiş bu defa..."Eller kadir kıymet bilmiyor ANNEM... Senin kadar kimse sevmiyor ANNEM"Ve hyatı sil baştan yaşamaya karar vermişim...Bak ne kadar yapabildiğim tartışılır...Gurur kaynağım yaşam tadım... 

Beni ben eden varlığım girmiş satırlarıma...Başlığı olmadığım zamanlarım olmuş...Tadilata sokmuşum kendimi... Belki bir gün düzelirim diye...Küçük yüreklerde masum aşkın tarifine şahit olmuşum...Gönlümdeki yerinden bahsetmişim uzun uzun...O zamanda anlatamamışım kendimi...Değişmeyenlerin arasında bu da...Bitirmişim dilimde gönlümde bitişini hazırlamadan... 

Yeni sayfamda mutluluk formulünü bulmuşum...UMUT...İnadıma inat tekrar ölmüşlüğümden can bulmuşum...Silkinip sarılmışım hayata...Sorgulamışım sevgimi ve hayatı...Sonra hayatın bir çocuğa nasıl anlatılabileceğini mutluluk ve hüzünlerle...Bıraktım öğretmeyi yaşayarak öğrensin diye zaman içinde... 

Ertelenmiş hayatlardn ve özlemlerden bahsetmişim...Seni seviyorum diye affetmeni bile istemişim...Hay allah...Hayatın şakalarından...Şarkılarından fal tutmuşum kaç kere...Sessizliğimden ve sensizlğimden bahsetmişim...Her zaman ki gibi...Ama buda değişti...Yaşlanıyorum... Çenelerimin vidaları gevşedi.. 

.Büyük sevdalara ve hayata yenildiğimden bahsetmişi...Hey hayat ben seninle ne çok becelleşmişim...Yaşam hırsım her zaman ki gibi yerinde tam gaz maşallah...Huzur bulduğum yerlerden...Zaman içerisinde bir inci tanesi olmak istemişim...Uff ya şaka gibi ben neler istemişim...Yanlızlığıa arkadaş olmuşum... Bu kadar çok istekten sonra beklemekten yorulmuşum... 

Ve SEVMEK... SEVMEK...Sonbaharın hüznüyle ve annemin satırları arasında... Bu olup btenler... Bir sene altı ayın özeti ben bile okurken yoruldum...Haa bir gayret gösterirsem, kalacağım yerden yazmaya...Arasıra herkes yapmalı hayatının bir özetini çıkarmaya... 

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..