- Kategori
- Gündelik Yaşam
Komik kasket
Sayın Başbakan'a Karadeniz Sahil Yolu'nun açılışında bir vatandaş kasket giydirmiş. Gazetelerdeki resim beni hayli güldürdü. Hiç yakışmamış ve hiç de güzel durmamış. Özellikle resim de balıkgözü objektifle çekilip görüntü iyice karikatürize edilmiş.
Kasket, eskiden köylüyü temsil eden bir simgeydi. Rahmetli Ecevit bunu kendisine öyle güzel maletmişti ki, ya yadırganmaması için sürekli kasket giyerdi, ya da zaten kendisi kasket giydiği için yadırganmazdı. Aslında sayın Ecevit'in giydiği köylü kasketinden çok entellerin giydiği cinsten bir kasketti.
Yine rahmetle anacağım Attila İlhan'ın da televizyon programı yaparken bile başından çıkarmadığı bu türden bir kasketi vardı.
Şekil, özü yansıttığı zaman hem doğal, hem de çok anlamlı olur. Yoksa sadece şekil başlıbaşına hiçbir değer ifade etmediği gibi, tabiilikten uzak, yapmacık bir hava yaratır. Bu da peşinden riyakarlığı ve ikiyüzlülüğü getirir.
Sayın Sezer Ecevit'ten partiyi devralmasına rağmen kasket takmayı pek düşünmemektedir. Başlangıçta CHP'nin genel başkanı olarak şapkasıyla işçi dostu olduğunu ispat eden Ecevit'in halefi ve CHP'nin yeni genel başkanı Deniz Baykal'ın da böyle bir niyeti yoktur.
Zaman zaman mitinglerde hani ikram edilen bir lokma tatlı, börek, yöresel yemek gibi, bir mitinglik şapkalar belki kafalara geçirilmektedir ama, bu fazla da bir anlam taşımamaktadır.
Önemli olan kafaların içindekilerdir. Başta akıl olmak üzere, düşünce, dostluk, anlayış, yapıcı ve faydalı görüşler, iyi niyet, hizmet aşkı, samimiyet, sevgi, saygı var mıdır? Yoksa kafaya kasket de taksanız, sarık da sarsanız, poşi de bağlasanız nafile...