Komşunun horozu

"Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş" atasözünü hep beyler için kullanırdık, tabii eski zamanlarda. Devir değişti, şimdilerde komşunun horozu komşuya kelepir sevgili gibi görünmeye başladı.

Düşünüyorum da bu durum aslında evvel eski vardı, yani bundan 15-20 sene önce de komşunun kocalarını ayartan bayanların haberlerini hep duyardık. Mesela ben böyle birkaç olaya şahit olmuştum. Ve o zamandan beri bu atasözü ile beylerimize haksızlık edildiğini düşünürüm.

Sanat dünyasında son zamanlarda adı geçen, Deniz Seki - Hüsnü Şenlendirici ve Tamer Karadağlı - Deniz Uğur ilişkileri oldukça öne çıktı. Herkes bayan kahramanların öne çıkarılıp suçlanmasına karşı çıkmaya başladı, hatta aşkın yasağı olmaz kime duyulacağıda belli olmaz ne olursa olsun yaşanmalı diyenlerin sayısı da az değil.

Bana göre burda tartışılanın aşk olmadığı gayet açıktır.

Bu tip olayların tepki almasının nedeni; ahlaki değerlere, bir başka insana, evlilik kurumuna, çocukların mutluluğuna, bencilce davranışlarla hiçbir engel tanımayan insanların neden olduğu, yıkıcı sonuçlara gösterilen tepkiydi. Bu insanlar göz önünde olduğu için hemen fark ediliyorlar ancak böyle davranmakta hiçbir sakınca görmeyen kadınların sayısı da gittikçe artmaktadır. Bunun nedenlerini aramak gerekir mi? Bence gerekir.

Mutsuz evliliklerin devam etmesini hiçbir zaman savunmuyorum ama gayet güzel giderken dişiliklerini ön plana çıkartarak, ne yapayım aşık oldum sözlerini savunma aracı kullanarak hiçbir engel tanımayan hatunlara kızmamak, benim açımdan mümkün değil.

Hep derler ve biz kadınlar da bunu ara sırada da olsa dile getiririz, özellikle biraz güzel ve alımsıysak. Erkekler bayanlara karşı zayıf yaratılmıştır, hiçbir erkek yoktur ki kadın istediğinde ayartılmasın. Bir de bunu övünerek söyleyenler bile vardır. Geçmişte buna benzer bir olayla ben de karşılaşmıştım ve az da olsa mücadele vermiştim.

Artık kadın, kadının en birinci düşmanı olmuştur ne yazık ki. Belki evvel eski vardır ama bu dönemde gittikçe artış göstermektedir.

Beylerin hiç mi suçu yok, tabii ki var ama doğanın onlara bu konuda direnmeleri konusunda adil davranmadığını göz ardı etmemek lazım.

Tesadüfen internette gezerken bir beyin bu konudaki şikayetimsi mektubuna rastladım, o mektuptan bazı alıntılar vermek istiyorum.

Bayanlar, neredeydiniz bunca vakit. Bir anda ortaya çıkan ilginin nedeni ne acaba?

Uzun bir zaman dilimi boyunca düzgün ve sürekli bir ilişkim olmadı. Tam olmasa da hep arayan bir insan olarak geçti zaman. Ve sonunda aradığım kişiyi buldum. Sorun bu değil. Sorun şimdiye kadar beni görmezden gelen bayan arkadaşlar beni sevgilimle görünce, ya da biriyle birlikte olduğumu duyunca tüm davranışları değişivermesi.

Şimdi bunda sorun ne diyeceksiniz? Senelerdir benim ev telefonumu bilen bir bayan iş arkadaşım durduk yerde ilk defa sevgilimle tanıştıktan iki gün sonra araması. Üstelik havadan sudan bir sebep için arayıp boşa cilve yapması ve bunun gibi pek çok durumla karşı karşıya kalmaya başladım.

Bazen kendimi korumak için sevgilimi anlatıp bayanları kendimden uzaklaştırma ihtiyacı bile görüyorum. Sevdiğimle aram gerçekten iyi. Bir sorun çıkmasa evlenmeyi de düşünüyoruz. Ama zorla insanın aklına şeytani şeyler sokuyorlar bazen.

Ben senelerdir aynı yerdeydim. Bir çoğunuzun peşinden koştum. Dönüp bir yüz bile vermediniz, şimdi başkasının olunca mı değerli oldum. İnsana komşunun tavuğu kaz görünür boşuna denmemiş. Acaba bu durum evlenince geçecek mi? ( Kaynak : www.erkekadam.com)

Demek ki artık biz bayanlar daha dikkatli olmaya başlayıp, eşlerimizi ve sevgililerimizi nasıl kaptırmamaya çalışmanın taktiklerini çoğaltmamız gerekmekte ne yazık ki...