- Kategori
- Şiir
Konya'ya geldiğinde
Konya'ya geldiğinde
Konya tekrardan şahit olacak Şems'in gelişine
Marace'l Bahreyn'de iki deniz birbirine tekrardan kavuşacak
770 sene önce de yaşamıştım bu kutlu günü diyecek
Rumi'nin türbesine gideceğiz
'kalk da bak Rumi, Şems'i getirdim sana' diyeceğim
biliyorum kıskanmazsın, yüce gönülüsün sen
benim senin donuna girdiğimi hissedeceksin
anlaşılan bunlar biz olmuşlar
oğlan çocuğu ben, dostu Şems olmuş
hissettiğim kadarıyla yakışmışlar da bize diyeceksin
mutlu mutlu gözlerini kapatıp istirahatine devam edeceksin
Rumi'ye saygı için mezarından ayağa kalktığına inanılan
babası Bahaddin Veled'in
temsili olarak ayağa kalmış tabuta benzeyen sandukasına
selam çakacağız
tebessüm edip selamımızı alacak
Müslim ziyaretçiler dualar yağdırırken
biz turistler gibi mistisizme dalacağız
hatta onların göremediğini görüp hissedeceğiz
sandukalarda yatan Rumi'nin müritleri de
bizim Şems ve Rumi olduğumuzu hissedecek belki
ruhları ayaklanıp semaya başlayacak
derinden gelen ney sesiyle ve bizim orada olduğumuz havasıyla iyice coşacaklar
bir ellerini bize, diğer ellerini Rumi'ye uzatıp iyice kendilerinden geçecekler
soracaksın bana
dostum , Rumi'yi neden Şems'in yanına gömmediler
hayatlarını cehennem ettikleri yetmemiş gibi
neden bunu da çok gördüler, diye
haklısın dostum, çok haklısın
Konya işte burası
yobazların memleketi
o zamanki yobazlar
hayatı cehennem ettiler Şems'e ve Rumi'ye
Rumi'nin güneşini batırmak için ellerinden geleni yaptılar
ilkinde Konya'yı terk etmek zorunda kaldı
ikincisinde öldürüldü
Rumi'nin güneşini batıranlar
Rumi'yi güneşinin yanına gömerler mi hiç
garibim Rumi ölümüne bile 'Düğün Gecesi' dedi
güneşine kavuşacaktı çünkü
Rumi zamanında gene iyiydi İkonion
-İkonion Konya'nın eski adı
Konya adı İkonion'dan gelme-
Rum'u, Ermeni'si, Yahudi'si Türk'ü
Musevi'si, Hristiyan'ı, İslam'ı, Alevi'si, Mecusi'si
çeşit çeşit milletler
çeşit çeşit dinler
çeşit çeşit diller
Konya sokaklarındaydı
edebiyat Farsça'nın büyüsüne kapılmıştı
tabii derdi Rumi
'gez dünyayı gör Konya'yı' diye
şimdiki Konya'yı görseydi Rumi
bu sözü hiç der miydi
hatta buraya gömülmek bile istemezdi
şimdi Konya'da
ne Rum kaldı ne Ermeni, ne de Yahudi
ne Musevilik kaldı, ne Hristiyanlık, ne de Mecusilik
Alevilik bile yok denecek bir hal aldı
ne mi kaldı
benliğini unutmuş Türkler ve sözde Türklüğe asimile ettirilmişler
sadece İslam
sünni İslam
dil bozulmuş, kaba bir Türkçe
edebiyat yerlerde
iyi ki görmedi bugünleri
dayanamazdı
neyse güneşim
ilklerimizin trajedisiyle üzmeyeyim seni
Rumi'nin Şems'i gibi gitme
biliyorum o da bile isteye gitmedi
aldılar güneşini Rumi'den
karanlığa bıraktılar
seni almasın kimse benden
güneşimi almasınlar
beni karanlıklara bırakmasınlar
-Mustafa Yıldırım
Art credit :Original Painting Whirling Dervish Sufi Dance Rumi Miniature/ DERVIS KANADI- SUFI DANSI