- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
Kooperatifler iş fırsatları yaratır

Bugün dünyadaki sorunların temelinde ekonomik krizlerin yarattığı sorunlar yatmaktadır. Yaşanan ekonomik sorunlar toplumun her kesiminde sosyal sorunlarında artmasına neden olmaktadır. Ekonomik kalkınmayı sağlayamayan ülkelerde sosyal sorunlarda günden güne artmaktadır. Kooperatifler bir ülkede toplumsal kalkınmada en önemli araçtır. Kooperatifler sosyal ve ekonomik olarak bir girişim modelidir. Toplumun her kesiminde maddi ve manevi dayanışmanın yarattığı ortaklık gücü ile sorunların daha kolay çözümünü sağlar. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde kooperatifçilik hareketi başarılı ve her alanda adeta çözüm yaratan sihirli bir değnek gibi kullanılmaktadır.
Bazı çevreler kooperatiflerin ekonomik katkısını gücünü germek istemese de kooperatiflerin ekonomik katkısı küçümsenmeyecek boyutlardadır. Dünyanın en büyük 300 kooperatifinin toplam cirosu 1,9 trilyon ABD dolarının üzerindedir. Bu rakam İtalya'nın GSYH’sinden daha fazladır. Daha da önemlisi son yıllarda yapılan araştırmalara göre yaşanan küresel krizler karşısında kooperatif işletmelerinin mevcut piyasa şoklarına sermaye merkezli benzerlerine göre nispeten dirençli oldukları ortaya koyulmuştur.
Kooperatifler her sektörde gerek üretimde gerekse çalışma hayatında çözümler üretmektedir. Her kesimden ve her yaştan insan için yaratılan ekonomik fırsatlar ekonomik olduğu kadar sosyal olarakta etkiler yaratmaktadır. Refah düzeyindeki gelişmeler toplumsal barış ve kalkınma yanında yönetiminde işlerini kolaylaştırmaktadır. Sorunların en fazla olduğu alanlarda bile yaratılan kayıtlı ekonomi ülkede izlenecek politikaların daha başarılı olmasına katkı vermektedir.
Günümüzde ülkelerin ekonomik gündemleri içinde çözüm aradıkları en büyük sorun işsizlik, yoksulluk ve açlıktır. Nüfus artmaktadır. Kaynaklar azalmaktadır. Vasıfsız insanlar yanında vasıflı insanlarda işsizlikten zarar görmektedir. Toplum yoksullaşmakta, sosyal sorunlar artmakta, açlık ve yetersiz beslenme günden güne artmaktadır. Bugüne kadar ulusal ve uluslararası politikalarda kooperatifleri dikkate alamayan politikacılar ve desteklenen iş dünyası sorunu çözememiştir. Hatta sorunlar daha da derinleşmiştir. En üzücüsü de bölgesel savaşlar artmaya, göç tehlikesi ülkeleri sıkıntıya sokmaya başlamıştır. Milyonlarca geleceğini kurmaya çalışan genç insan ve aileler işsizlik ve savaşlar nedeniyle yöresini ve ülkesini terketmeye başlamıştır.
Kooperatifler dün olduğu gibi bugünde dünyadaki değişen şartlara ve artan sorunlara karşın toplumsal bir girişim modeli olarak iş yaratmakta, istihdam fırsatları yaratmaya devam etmektedir. Hem de günümüzdeki sorunlara çözümler üreterek bunu gerçekleştirmektedir. Özellikle günümüzde ülkelerin en büyük sorununu oluşturan işsiz gençler için kendi işini kurmak isteyen ve kendi işinde çalışmak isteyen insanlar için yeni pencereler açmaktadır. Dünyada 15-24 yaş arasındaki 73 milyondan fazla insan kooperatiflerde istihdam edilmektedir. Tabii ki bu demek değildir ki kooperatifler sorunu tek başına çözer. Kooperatiflerin girişimcilik ve çalışma hayatında oynayacağı rollerin gücü ülkede izlenen politikalara yakından bağlıdır.
Bakınız başta tarım olmak üzere tüm sektörlerde üretimden tüketime, bankacılık, sigortacılıktan sosyal konulara kadar her alanda kooperatifler kurulmakta insanlar ortaklık güçlerini ortaya koymaktadırlar. Bireyler ve küçük işletmeler bir araya gelerek kurdukları kooperatif yatırımları ile kendilerine ekonomik menfaat sağladığı gibi kendileri ve yöreleri için istihdam fırsatları yaratmaktadır. Kanada Quebec'te, kooperatifler ile hem nitelikli hem de vasıfsız işçileri harekete geçirerek emek piyasasının ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Asya'da, özellikle Hindistan'da, kooperatifler kayıt dışı ekonomide çalışanlar ile ilgili düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Afrika'da sendikalar ve kooperatifler, örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkı tanımak için birlikte çalışmaktadırlar.
Arjantin’de yaşanan ekonomik krizden sonra tesisleri devralan işçi kooperatifleri kendi işlerini kurtardıkları gibi ülke içinde önemli bir ekonomik avantaj sağladılar. Sadece Arjantin değil bölgedeki Brezilya, Paraguay, Uruguay ve Venezuela gibi diğer ülkelerde de devletin desteği ile işçi kooperatifleri birçok başarıya imza attılar. Bu başarıları ile dünya kooperatifçilik hareketine yeni bir ivme kazandırdılar. Bugün Arjantin'de kooperatifler ve yatırımları GSYH’nin yüzde 10'unu üretmektedir. 30.000 kooperatif işletmesi yarım milyon kişiyi istihdam etmektedir. Kooperatiflerin hedefi 2030 yılına kadar GSYH’nin yüzde 30'unu üretmek ve bu şekilde daha bütünleşmiş, adil ve adil ekonomiye ulaşmaktır.
Hindistan'da 600.000 kooperatif ve 250 milyon ortağı bulunmaktadır. Ülkede kooperatifler 2008 krizi sırasında Hindistan ekonomisini güçlendirmiştir. Ekonomide doğrudan ya da dolaylı olarak kooperatiflerce 20 milyondan fazla iş yaratılmıştır. Başta kadınlar olmak üzere işsiz ve yoksul kesime daha iyi gelir ve çalışma koşullarında istihdam sağlanmıştır.
Dünyada artan şehirleşme ve beraberinde çalışan ve emekli olan insanların, yaşlıların ve engellilerin bakım ihtiyaçları ve devletin verdiği hizmetlerdeki yetersizlikler sosyal kooperatiflere olan ihtiyacı artırmıştır. Bununla birlikte bu alanda çalışanlara ve büyük bir kısmı da genç olan kesim için büyük bir istihdam alanı açılmıştır. Bu konuda başta İtalya olmak üzere önemli adımlar atılmıştır. Bugün 120 binden fazla insan bu alanda istihdam imkânı bulmuş ve çalışmaktadır. Her geçen gün sosyal kooperatifler gelişmekte ve toplumsal sorunlara çözümler yarattığı gibi Avrupa’daki göç krizinde de etkili roller üstlenmektedir. Ülkelerdeki bu örnekleri daha da artırmak mümkündür.
Ülkemizde dünya kooperatifçilik hareketi içinde tarihi ve uygulamaları bakımından önemli bir yere sahiptir. Uluslararası Kooperatifler Birliğinde ve onun çatısı altında yer alan kıta ve sektörel örgütlerde temsil edilmekte ve yönetimlerinde yer alınmaktadır. Bugün kooperatiflerin ülke ekonomisindeki yeri sağlıklı şekilde tam olarak ortaya konulamasa da küçümsenmeyecek boyutlardadır. Ülkedeki 500 büyük sanayi ve ticaret kuruluşları arasında kooperatiflerin yatırımları da yer almaktadır. Tarımsal üretim ve pazarlama, tüketim, taşımacılık, sağlık, eğitim, kredi, sigortacılık, turizm, medya ve daha birçok alanda kooperatifler yaşadıkları sorunlara rağmen çalışmalarını sürdürmektedirler. Ülke kalkınması için önemli roller üstlenmektedirler. Gerek vergi mevzuatında gerekse örgütlenmede ve finansman ile ilgili mevzuatlarda yaşanan sorunlar kooperatiflerin etkinliğini azaltmaktadır. Sorunların çözülmesi halinde kooperatiflerin ülke ekonomisine katkısı dünya ile yarışacak düzeye ulaşması hiç de zor değildir. Türkiye deneyimleri ile dünyaya örnek olacak uygulamalara sahiptir.
Dünyada kooperatiflerin açlık, yoksulluk ve işsizlik karşısında çözümler üreten bir girişim modeli olduğu gerçeği Birleşmiş Millerle üye bütün ülkelerce kabul görmüştür. Uluslararası Çalışma Örgütünün 2002 yılında kooperatifler ile ilgili aldığı 193 sayılı tavsiye kararı, Birleşmiş Milletlerin 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesi ile üye ülkelerin bu yönde politikalar geliştirmesi ve uygulamaları istenmiştir. ILO tarafından birçok ülkede bu yönde destekleyici çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır.
Küresel olarak insanları kooperatif çatısı altında bir iş kurma, iş sahibi olma ve işletme fikrinde bir araya getirmek kolay değildir. Faaliyet gösterilen hangi sektör olursa olsun teknik ve idari olarak bir uzmanlık desteği ile bu hareketi piyasa koşullarında finanse edecek bir desteğe ihtiyaç vardır. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok ülkede bu yönde önemli programlar uygulanmaktadır. İş kurma ve iş bulma imkânları az olan kesimin kooperatif şeklindeki girişim fikirleri desteklenmektedir. İş gücü piyasası kooperatiflerle daha sağlıklı ve vasıflı bir zemine oturmaktadır. Kayıtlı ve güvenli iş piyasası çalışanlar kadar devletinde politikalarına katkı vermektedir.
Kooperatifler iş dünyasının bir parçası ve ortağı konumundadır. Kooperatifler küresel sorunlar karşısında ortak projeler ve çözümler ile dünya ekonomisinde fark yaratmaya devam etmektedir. Bir zamanlar kooperatifleri anlamakta ve kooperatiflerle çalışmakta tereddüt duyan iş dünyası bugün bu gerçeğin farkına varmıştır. Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkeleri ve iş dünyasını bir çatı altına getiren G20 Zirvelerinin en önemli parçası olan B20 ve T20’lerde artık kooperatif temsilcileri yer almaktadır. Uluslararası Kooperatifler Birliği Başkanı ve yöneticileri, güçlü ekonomik yatırımların sahibi olan kooperatiflerden temsilciler iş dünyasının en büyük platformunda görüş ve deneyimlerini dünya ile paylaşmaktadır.
Kooperatifler iş dünyasının bir parçası olarak en küçük yerleşim yerinde, en küçük üretim ve finans kaynaklarını bile üretime kazandırma ve girişimlerini ortaya koymaya fırsat yaratmaktadır. Dünyadaki kooperatif girişim örnekleri hepimiz için yol gösteren uygulamalardır. Yeter ki bu uygulamaları iyi anlayalım. Kooperatiflerin önünde engel olan sorunları kaldıralım. Kooperatifleri iş dünyasının bir parçası ve ortağı olarak dikkate alalım. Hükümet politikalarında geçmiş ve geleceğin hesabını iyi yapalım. Kooperatiflerin yarattığı iş fırsatlarını bulalım. İşsizliğin ve yoksulluğun ana çözümünün kooperatiflerle olabileceğini görelim.