- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Korolar çarpışıyor

www.google.com görsellerden alıntıdır
Dün akşam yorgun ve bitkin bir şekilde okuldan eve döndüğümde yeni çalışma alanım olan balkonda maillerimi kontrol ediyorken, camdan salondaki televizyona gözüm kaydı. Show Tv açıktı ve bilmediğim bir program ekranda boy gösteriyordu. İlk on dakika pek yüz vermedim ve maillerimle haşır neşir olmaya devam ettim. Fakat sonrasında bizim iki numara televizyonun sesin, açınca müziği duymaya başladım ve ilgimi çekti. Çünkü şarkıyı söyleyen büyük küçük, genç yaşlı insanlardı ve tanınmış kimseler değildi. Bakalım bari diyerek televizyonun karşısına geçtim ve izlemeye başladım. Programın adı "Korolar Çarpışıyor" ve anladığım kadarıyla sanatçılar doğudukları şehirlere gidip ordan insanları topluyorlar ve hazırladıkları şarkıları canlı yayında söylüyorlar.
Sanatçılar koro şefi olurken, o şehirlerden seçilenler de koro üyeleri oluyor. Kutsi'nin ve Nalan'ın korolarını izleyebildim ama içim kıpır kıpır oldu. Evet bu günlerde herşeyde eleştirecek bir şey bulan bendeniz, bu kez tebessümle yarışmayı izledim.
Format hoşuma gitti, ayrıca sosyal sorumluluk anlamında gelirinin bağışlanması, benim gibi eğitime ve çocuklara duyarlı bir insanı etkilemeyi başardı.
Sanırım izleyici olarak bizimle iletişim halinde olan, tek yönlü iletişimden çift yönlü iletişime geçiş yapan yayınları terich etmeye başladık. Artık sadece alıcı değiliz, aynı zamanda iletici de olabiliyoruz ve bu interaktif iletişim modelini benimsedik. İnternetin gelişmesiyle birlikte, interaktif iletişim önem kazanmaya başladı ve televizyon kanallarının ile yapım şirketlerinin de bunu farkedip buna uygun programlar hazırlamaları mutlaka ki onların yararına olacaktır. Bizden birilerini ekran başında görmek izleyiciyi ekran başına çekecektir şüphesiz. Bu bakımdan son zamanlarda ortaya çıkan yapımlar daha başarılıdır kanımca. Bir şarkısın sen yarışması da aynı şekilde, ülkenin dört bir yanından getirdiği miniklerle gerçekleşiyor ve izlenilen bir program olmayı başardı.
Korolar çarpışıyor da uzun soluklu, izlenilen ve beğenilen bir program olmaya aday. Ancak, her ne kadar yapım anlamında otorite sayılmasam da, programın isimiyle ilgili ufak bir yorum yapmadan rahat edemeyeceğim. "Çarpışma" kelimesi beni rahatsız etti; neticede bu kelime olumsuz anlamda algılanmaktadır ve insanların akıllarında yarattıkları imgeler pozitif olmaktan uzaktır. Korolar çarpışıyor isimi belkide alışılmışlığın dışına çıkmak için tercih edilmişti, ama bence başka bir şey olmalıydı.
Dün akşamdan beri tüm bu konular aklımı kurcalayıp duruyorken, sabah program hakkında biraz bilgi edinmek istedim ve gazeteleri, blogları kurcaladım. Henüz çok yeni olduğu için fazla bilgiye rastlamadım ancak şans eseri facebook güncellemelerinde Fatih Cesur'un iletisini gördüm. Meğersem Medyapımın programıymış ki aslında şaşırmamam lazım. Her ne kadar Güzel ve dahi yarışmasını beğenmeyip burdan eleştirmiş olsam da, Medyapım'ın programları genel anlamda başarılıdır.
Umarım bu yarışma reyting uğruna polemiklere yer vermeden, şehirleri ve insanları bütünleştirerek devam eder ve hedefindeki sosyal sorumluluk projesini başararak hem izleyicisine hoş vakit geçirir hem de örnek teşkil eder. Dünkü program için ben Fatih'i ve tabiiki de Medyapımı kutlamak istiyorum. ( her zaman yerecek değiliz:))