Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Prof. Dr. İbrahim Ortaş

http://blog.milliyet.com.tr/ibrahimortas

29 Mart '20

 
Kategori
Sosyoloji
 

Korona Virüs Korkusu

Korona Virüs Korkusu Bencilliği, Makarna-Tuvalet Kâğıdı Stokçuluğu

 

Pazar sabahının ilk ışıkları 07 ile akşamın saat 01 aralığında gün boyu TV, gazete, kitap ve WhatsApp, mail, WEB ortamında korna virüs ile kalktım ve koran virüs ile ilgili yazılan, anlatılan ve paylaşılan binlerce dinleme, okuma yama ve paylaşımla yorgun düşerek yattım.

Genelde Pazar sabahları arkadaşlarla hoş bir yürüyüşümüz olur. Sonrada yürüyerek fırına gidip simit ekmek almak gibi bir rutinimiz var. Ancak bu ara doğal olarak kuralara uymak veya bana bulaşır mı? korkusuyla biraz mesafeli durulmaktadır. Bu sabah yürüyüşüne tek başıma çıktım evden ve fırına ekmek simit almaya gittiğimde fırının kapısında peş peşe aralarında 50 cm bile olmayan bir an önce ekmek alamaya çalışan vatandaşlarımızı görünce sıraya geçerek “ beyler biraz mesafe” diye seslendim. Dönü bana bakanalar oldu. Nerden çıktı, kim bu adam der gibi. Fırın sahibine siz kural koyun ve zorunlu ihtiyacımız olan ekmeği almaya gönül rahatlığı ile gelsin dedim. Kuralara uyulmasa ve salgın da yayılırsa soka çıkmada gelebilir dedim. İfadelerim fırın sahibini işine ve aklına yatmış olmalı ki “hemen sıra arkadaşlar“ dedi.

Dün malum 65 yaş ve üzeri olan vatandaşlarımızın evden çıkmaması gerektiği resmen belirtildi. Ancak öğlen saatlerine doğru yaşlılarımızın bir kısmının kurallara uymadığı ve kendilerini sokağa atıkları basına yansıdı. Kendilerine mikrofon uzatılan yaşlılarımızın çoğunluğunun evde sıkıldıkları için dışarı çıktıklarını, ancak uyarılar karşısında yalan başvurdukları anlaşılıyor. Çoğunlukla evde yapacak bir şeyi olmayan kahveye giden insanlar olduğunu düşündüm. Muhtemelen okuma alışkanlığı ve kendi kendine evde yetinecek becerileri olmayan insanlar diye düşündüm. İnanımızın toplumsal bilinç ve kültürden yoksun olduğu görülüyor.

 

Normal eğitim programı devam etseydi 23 Mart sabah 08 15’de organik tarım dersim vardı. Bu hafta işleyeceğim ders notumu öğrencilere e-posta yolu ile iletim. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine okuma ve yapacakları işleri iletim.

Akşamüzeri dünya basına baktım gündem salgın hastalık, Dünyanın ciddi ciddi tırstığı anlaşılıyor ve çoğu devlet başkanı, çoğunlukla da otoriter yöneticilerin sert tedbirlere başvurmaktan geri kalmayacakları görülüyor. Rusya’dan gelen haberlerin doğru olmadığı, Çin bu işi bitirdim ve sağlık görevlileri geldikleri yerin flaması eşliğinde tek sıra disiplinle bölgelerinde dündüler, İngiltere yanlış yaptığını belirtircesine 60 bir emekli doktor ve hemşireyi göreve çağırdı. Amerikan başkanı Bay Turamp,  virüsün adını “Çin virüs” koydu. Beli ki Çin ile virüs üzerinde savaşmak istiyor. Acaba bu durum ileride bir üçüncü dünya savaşına gider mi? Amerika’da ülke içinde ordu teyakkuzda ve trenlere Amerika’nın meşhur taklarının görüntüleri basına yansıdı. Olası panik ve kontrolsüz durumlarda kargaşa çıkabilir diye de olabilir. Kanada başbakanı Turudo, “evde kalın, para ve işi düşünmeyin o bizim işimiz” dedi. En sağlıklı mesajı şu ana kadar bu. Herkesin liderlerden duymak istediği mesaj böyle olmalı.

 

Bu arda halen bazı ülkelerde insanlar tuvalet kâğıdı kapmak için marketlerde boş rafların önünde kıyasıya birbirlerine giriyorlar. Orada da bencillik ve toplumsal bilinç yetersizliğinin boyutunu görüyoruz. Maalesef Batı dünyasının bu tür riskler karşısında ne denli yetersiz olduğu görüldü.

 

Halen virüs konusunda birçok ülkede alınan karalarda siyasetin yapıldığı görülüyor.

Ülkemizde bir kaç gün önce alına ekonomik karaların çalışanlar ve yoksular düşünülmeden alındığı sivil toplum ve muhalefet tarafında dile getirildi. Bu tür durumlarda yükün ortak paylaşılması gerekmez mi? virüs yoksul varsıl ayırt etmiyormuş. Kolera ve veba mikropları çevre koşulları ile doğrudan ilişkili oluğu için EVET ediyordu. Korona insan bünyesinde yaşam alanı bulduğu için yoksul varsıl ayrımı yapmadan etkiliyor. 

Akşamüzeri ülkemizde koronadan ölen insanlarımızın sayısının 30 olduğu Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandı. Toplumun önemli bir kısmının açıklana rakamlar ve hastalığın yayılım bölgeleri ve alınan bazı tedbirler konusunda kafalar tam rahat değil. Ülkemizde hastalığın yaygın oluğu il-bölge ve ölümlerin nerelerde ve hangi kaynaktan bulaşma sonucu gerçekleştiğinin bilinmesi, sağlıklı öneri ve alternatif yaklaşımlar kazandırılmasına yarımcı olur. İnsanlarda ona göre tedbir alır. Ancak hükümetin aldığı karar bu aşamada bu ve bizdeki ulusal sağlık sisteminin sürüle bilirliği için uymak zorundayız.

  

Genelde toplumun çoğunluğu tıp doktorlarının önerisine uygun olarak evde kalınmasını özellikle öneriliyor. Ben de bu kanıdayım. İnsandan insana yakın mesafede bulaşan ve yayılan hastalığa karşı izole olmak gerekir. Kurallara uymak, kendisini/kendimizi disipline etmek önemli.

 

Akşam yazar Adnan Binyazar hocamdan mail aldım. Berlin’de yaşıyormuş, Biraz unutkanlık sorunu yaşıyormuş. Bir iki mail yazışması yaptık. Adnan Binyazar güçlü bir kalem ve yazıları öğretici. Severek okuduğum ve takip etiğim bir öğretmenim. Kendilerine sağlık ve tez iyileşmesini diliyorum.

Sonrada Çalışma bakanlığı esnek çalışma uygulamasına geçildiğini belirtiler. Ben esnek çalışma gelmeseydi yıllık izin alacaktım. Bölüm başkanına yazacağım ve çalışma koşullarımı ileteceğim

 
Toplam blog
: 190
: 1163
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1985 yılında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde mezun oldum. 1986 yılında Şanlıurfa Köy Hiz..