Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '08

 
Kategori
İzmir
 

Kot giyersen senle yürümem

Kot giyersen senle yürümem
 

Dernek açılışına Körfez güzeliyle birlikte gittik. Gitmeden bir gün öncesinden konuştuk

-Açılışa ne giyeceksin?

Blucinimi giyer gelirim.

-Bak kot giyersen senle yürümem.

Tamam sen bir adım önden yürürsün.

Ertesi gün oldu Konak otobüs durağına geldim, baktım bizim Körfez güzeli ortalarda yok. Biraz sonra şık bir şekilde geldi. Anlaşılan evde de yemek vermemişler bayağı bir zayıflamış. Saçlarının rengi falan da değişmiş imaj yapmış. Ağzımdan “vaaayyy” diye istem dışı bir kelime çıktı.

O da beni görünce şaşırdı. “Aman da aman benim arkadaşım makyaj da yaparmış” diye şaşkınlığını dile getirdi. Hemen sarılıp öpüştükten sonra otobüs derdine düştük. Otobüse bindik Gültepe diye bir semte gittik. Dernek açılışına katıldık oradan çıktıktan sonra Konak’a geldik.

Konak Pier’de denize nazır bir masaya kamp kurduk. Çok tatlı bir hava vardı keyfimize diyecek yoktu. Tutturdu çay içelim yanında tost yiyelim diye ben de inat ettim onu tost ve çay ikilisiyle buluşturmadım.

Beni sıkı sıkı tembihledi "yediğimizi içtiğimizi sakın ha yazmayasın!" diye. Çok söz dinleyen biri olduğum için ‘peki yazmam’ dedim... Tamam içtiğimiz bize kalsın ama yanında patates kızartması yedik. Hemen üstüne ketçap döktü. İyiydi yaa... Bol sohbet bol dedikodu biraz arabesklik... Akşama kadar oturduk güneşin batışını izledik. Biz orada olmasaydık güneş batmayacaktı.

Baktık ki Konak Pier’i bize vermeyecekler bari kalkalım dedik.

Hava çok güzeldi yürümeye karar verdik. Birbirimizi de özlemişiz ne lafımız bitti ne sözümüz. Hem yürüdük hem de sohbetimizi ettik.

Sahil boyunca balık tutanları gördük yoksa tutmaya çalışanları mı demeliyim... Akşam yürüyüşünü yapanlar, koşanlar... Midyeciler, mısırcılar, çekirdekçiler... Sahil boyunca tatlı bir hareket vardı.

Yalnız birşey dikkatimi çekti. Körfez güzeli o gün ilk defa, gördüğü her börtü böceği, denizi, martıyı, çocuğu, boyacıyı, satıcıyı ve dahi ikimizi çekmedi... Şaşırdım...

Havanın ve ortamın büyüsüne kendimizi nasıl kaptırdıysak Konak ‘dan Göztepe köprüsüne kadar yürümüşüz. Adım adım saymadım ama tahminen 6-7 km vardır arası. Oradan da İnönü caddesine çıktık ve eve dönmek üzere orada vedalaştık.

Ben caddeyi karşıya geçtim ve gelen ilk otobüse binerek evin yolunu tuttum.

Eve geldiğimde üzerimde tatlı bir yorgunluk vardı...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..