Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '15

 
Kategori
Bayramlar
 

Köy Bayramları

Köy Bayramları
 

BİZİM KÖYDE BAYRAM

Bugün ŞEKER bayramı, hepimize kutlu olsun. Umarım ağzımızın tadını bozacak olaylar yaşamayız, ve olması gerektiği gibi şeker tadında geçer. Bizim kültürümüzün en güzel yaşam motivasyonudur bayramlarımız.

Birlik beraberlik için besin kaynağımızdır.

Şimdilerde tatil anlayışına hizmet verse de bayramlar, sonuçta sevdiklerimize kavuşmaya, uzaktakileri yakın etmeye çıkar yol. Eskiden küsler de barışırmış bayramlarda, unutulurmuş yaşanılan kırgınlıklar, dargınlıklar.

Eskiden belki çok eskiden, zenginler önce fakirleri sevindirir önce onları giydirir yedirirmiş.

Kazandıkları paraları fakirler sayesinde kazandıklarını unutmazlarmış!

Unutmasınlar elbette, zengini zengin yapan bugününde değişmeyen gerçeğiyle fakirlerdir çünkü.

Emeğinin hakkını alamayan emekçilerdir. Bal kavanozunu elinde tutup, sadece bir parmak ağızlara çalarak vicdanlarını rahatlatanlar, sizlerinde bayramı kutlu olsun.

Çok acı olsa da ölmek için yaşıyoruz. Bunu unutarak, dolduruyoruz kesemizi, üstelik giderken bize refakat edemeyecek olan MAL varlıklarıyla. Vicdanınız hiçbir zaman rahat olmayacak bunu en çok bu dünyadan gidiyorken hissedeceksiniz. Lakin iş işten geçmiş olacak.

Madem ki bugün bayram bizde bayramlarımıza değinelim, şehirlerdeki bayramların yanına bir de köy bayramlarını ekleyelim, malum Kastamonu köylüsüyüz gururla…

Bizim köylerimizde, Kastamonu kültüründe nasıl yaşanır bayramlarımız, ondan söz edelim. Bir çok yerde olduğu gibi  bayram namazının, güzelliğiyle başlanır güne.

Köylerde o küçücük camileri dolduramayan yerli cemaat, sokağa taşan gurbetçi bereketiyle, kalp temizliklerini sorgulamadan kucak açar her bireye.

Arınmak içinde iyi bir başlangıçtır aslında yeni güne

Bizim köyde de böyle dostlar. Sabahın en erkenin de açılır gözler yarı baygın, ayaklarından çeke çeke gençler hadi hadi dayatmasıyla bayram namazına  uğurlanır. Bayram coşkusu için bir araya gelebilen toprağına aşık bayram çocukları. Yaşları kaç olursa olsun heyecan içinde düşerler yola. Sokaklara taşan cemaat belki de bir çoğu nasıl ibadet etmesi gerektiğini bilmeden uyar imama, maksat bayramın güzelliğini bir arada yaşayabilmek.

 Ve ibadet sonrası bir ip uzunluğunda dizilir cemaat, küs olanı, dost olanı, bir sıcak sarılmayla bağlanır yeniden hayata. Çünkü bugün bayramdır.

Örf ve adetlerimiz ne güzeldir, kaybolmasın unutulmasın istiyor insan. Hani son yıllarda doğal yaşam, doğal yiyecek ve elbette doğal insan kavramlarının altını çiziyoruz ya, işte bu yüzden hala var oldukları için şükrettiğim o güzel köylerimize, uğramak gerekiyor ara sıra. Elbette oralarda da değişimler oldukça fazla eskiye göre, ama yinede şehirlerdeki gibi değil. Bende örneklerimi oralardan vermek istiyorum. Bayram sabahlarının koşuşturmasının arasına sıkışan değerlerimizden söz etmek istiyorum.

Misafir patlamasıyla şenlenen evler, odun kokan gübre kokan ahşap evler. Yıkılmaya yüz  tutan ağaç evler ne güzeldir bilir misiniz o evler.  Sıcacık muhabbetlerin döndüğü, herkesin olduğu gibi olduğu, samimiyet için zorlanılmayan büyülü bayram günleri. Sonra itiş kakış kendine yer açmaya çalışılan bayram konukları.  Erkekler camide bayramın kutsiyetiyle haşır neşir olurken, evlerde sabahın köründe ve hatta günler öncesinde  başlayan hazırlıklar. Yöresine göre önem arz eden mutfak kültürleri, bir uçtan bir ucu uzanan masalar, ve yer sofraları. Komşulardan gelen kokuların daha ilk günden paylaşımları, şapur şupur öpülen eller yanaklar sımsıkı sarılmalar, aramızda olmayanların özlemle yad edilmeleri, mezarlık ziyaretleri.

İmkanlar elverdiğince alınan yeni giysiler, yaş kaç olursa olsun her birimizin bayram çocuğu olduğu o manevi günler. Ne güzeldir birlik beraberlik için yüzyıllardır geçerliliğini koruyan öğretiler.

Günlerdir yapılan hazırlıklar, bir içten gülümsemeyle unutulan yorgunluklar. Her gün bayram olsa keşke dedirten ötelenmiş kinler, ötelenmiş işler, ötelenmiş art niyetler. Keşke her gün bayram olsa dilekleri.

Sabah kahvaltısının ardından, öğlen yemeği için, bizim köyümüzde var olan geleneklerimizin en önemli olanıdır bayram pilavları. Kastamonu yöresin de, artık gelenekselleşen bir kültür farklılığıdır bayram pilavları.  Her bir haneden, yani evden  toplanan bayram paralarına eklenen, hayırseverlerin katkılarıyla çoğalan birikimler paylaşılır mutlulukla.  Akşamdan başlanır hazırlıklara, köy odalarında doğranır etler, kavrulur bir güzel. Sabahın erken saatlerin de  o koca koca tavalar konur ateşin üstüne. Meşe odunlarının közlerinde is kokusunun lezzeti de eklenince yörenin ünlü aşçılarıyla lezzetine doyum olmaz pilavlar kaşıklanır. Kilolarca ve hatta zaman zaman da özellikle  ilçelerde tonlarca pişirilen etli pilavlar. Civar köylerden akın akın gelen misafirler.

Ya akşamlar: Eğlenceler, sokaklarda oynanan davul zurnalar, çiftetelliler. Çocuk olamadığına asla üzülmeyen bizim köylüler, çocukları bile hayrete düşüren kıskandıran çılgın eğlenceler, anlat anlar bitmez.

Bu gün ŞEKER bayramı umarım ağzımızın tadı bozulmaz ve umarım çok önemlisi,  trafik bu bayram can almaz. Acele etmeden kurallara uymamız gereken, ‘hayatın bütün kademelerinde olduğu gibi’ trafik kurallarına dikkat ederek biraz da karşımızdakinin yerine kendimizi koyarak, can yakmamak. Bayramı bayram gibi yaşamak için, hoşgörü ve  sevgi ve saygı içinde bir   bayram geçirmemiz dileğimle.

Bu gün ŞEKER bayramı umarım şeker tadında geçer, kutluyorum.

 

ŞİİR:

Bu gün bayram

Mutlu edelim birbirimizi

Unutalım kin dolu düşünceleri

Sevelim sevebildiğimiz kadar herkesi

Unutmayalım bayram armağan edenleri

Bu gün bayram paylaşalım evimizi

Paylaşalım ekmeğimizi

Paylaştıkça çoğalan sevgiler,

İnsanlık için umut vaat eder..      

 
Toplam blog
: 111
: 161
Kayıt tarihi
: 24.12.11
 
 

1965 Zonguldak doğumlu ve halen Zonguldak'ta yaşamaktayım.Yazarım ve çeşitli platformlarda sunucu..