Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

12 Temmuz '11

 
Kategori
Güncel
 

Kramponlar temizlenmeli

Kramponlar temizlenmeli
 

Yıllardır dillendirilen, ancak bir türlü ispat edilemeyen, ispat edilebilse bile yasal boşluklar nedeniyle herhangi bir cezai işlem yapılamayan sporda teşvik ve şike iddiaları nihayet mercek altına alındı.

Şike ve Teşvikle ilgili 2011 Mart ayında düzenlenen yasa kapsamında futbolda yaşanan gelişmeler deprem etkisi yaratmış, futbolumuzun birçok güzide kulübünün yöneticisi, antrenörü, menajeri ve futbolcusu yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınarak, 25 e yakın kişide tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol büyük bir endüstri kaynağı olmuş, ortada bulunan pasta büyüdükçe, rant arttıkça kirli ilişkilerde devasa boyutlara ulaşmıştır.

Bir tarafta sahada mücadele eden, formasını giydiği, ekmeğini yediği takımını ter dökerek canla başla savunan futbol emekçileri, diğer tarafta dönen ranttan nemalanmak isteyen “emek hırsızları” boy göstermektedir.

Özellikle futbol takımlarımızı yöneten yöneticiler “emeğe saygı” yerine yönettiği takımının ne pahasına olursa olsun başarılı olması adına futbol endüstrisinin figüranlarıyla gayri ahlaki ve gayri yasal ilişkilere girerek, sahada oynanıp kazanılması gereken futbolun sonuçlarını, daha maç başlamadan almaları yıllardır bilinen bir gerçekti.

İstanbul özel yetkili savcılığınca yürütülen operasyonun birinci dalgası tamamlanmış, başta FB Spor kulübünün başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere birçok spor camiasından insan tutuklanarak ceza evine konulmuştur. Önümüzdeki günlerde operasyonun ikinci, üçüncü ayakları da tamamlanacak, belkide bir çok futbolumuzun bir çok ünlü ismi soruşturma kapsamında gözaltına alınacak ve tutuklamalar devam edecektir.

Hukukun üstünlüğüne inanan bir kişi olarak, basında yaratılan birçok fırtınaya da itibar edilmemesi gerektiğine inananlardanım. Hukukta “masumiyet karinesi” denilen bir kavram vardır.

“Hiç kimseyi hakkında kesin yargı verilinceye kadar suçlu ilan etmemek” bir hukuk kuralı olduğuna göre, basında kopartılan fırtınalara bakılarak “yargısız infaz” yapılmaması gerekmektedir.

Benim dikkatimi çeken iki önemli olay vardır. Birincisi daha önceki operasyonlarda (Ergenekon, Balyoz vb.) dikkatimizi çeken bu operasyonlarda da açıkça görülen “gözaltına alınmada” yaşanan çirkinliklerdir.

Statüsü, mevkii ne olursa olsun insanların gözaltına alınışları esnasında daha hassas ve daha dikkatli davranılmak zorundadır. Özellikle FB Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a karşı yapılan yanlış tavırlar basın ve medyamıza yasalara aykırı bir şekilde sipariş edilmiştir.

Soruşturmanın gizliliği esas olması gerekirken, sorguya alınan insanların polisin ve savcının elinde olması gereken bilgiler çarşaf çarşaf medyada yer alması ise ayrı bir soru işaretidir.

Diğer önemli bir olay ise taraftar görüntüleridir. Ben açık söyleyeyim, koyu bir Bucaspor taraftarıyım. Geçen sezon Bucaspor’da bu kirli ilişkilerden nasibini almış, haksızlığa uğramış ve süper ligden düşmüş, ya da bilerek düşürülmüş bir takımdır. Kısacası futboldaki kirli ilişkilerden nasibini almış bir takımın taraftarıyım. Haksızlığa uğradığımızı düşünenlerdenim. Ancak hiçbir zaman yürütülen bu operasyon kapsamında kulüple, takibe uğrayanları aynı kefeye konmamasına da inananlardanım.

Özellikle FB ve TS taraftarları biraz daha itidalli, biraz daha mantıklı olaylara bakmalıdır. Futbolumuzun bu iki güzide takımının taraftarlarının yaşanan bu olayları bir “kin davasına” dönüştürmemesi, kulüp bazında suçlamalarda bulunmaması gerekmektedir.

Büyük bir rantın ve pastanın olduğu futbolda “alın terine saygı duymayan” bir takım yanlış adamlar ve girişimler her zaman olacaktır. Bu olayları tüm camiaya mal etmek, tüm kulübe mal etmek çok tehlikeli ve dönüşü olmayan çıkmaz sokaklara girmek demektir. Ben buradan spor kulüplerimizin taraftarlarına seslenmek istiyorum.

Taraftarı olduğunuz kulübünüzün yöneticisi, antrenörü, futbolcusu gözaltına alınmış, hatta tutuklanmış olabilir. Bu olaylara bakarak diğer kulüplerimizi suçlu ve düşman ilan etmekten mutlaka vaz geçmeliyiz.

Yaşanan olaylar yargıya intikal etmiş ve doğru kararı da yargı verecektir. Yargı kesin kararını verene kadar hiç kimseyi suçlu ilan etmemek, kulüplerimizi zan altında bırakacak, kin ve nefret tohumlarını ekecek tavır ve davranışlardan da özellikle kulüplerimizin taraftarları kaçınmalı, sakin bir şekilde yargının vereceği kararlar beklenmelidir.

Bu olay futbolla yakından ilgisi olanlara ders olmalı yeşil sahalara çıkan futbolcularımızın artık kramponlarının temizlenmiş olmasına, müsabakaların sahada kazanılacağına inanarak hal ve hareketlerini düzenlemesine vesile olmalıdır.


Sonsuzluk (Osman Özeker) 12.07.2011 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..