- Kategori
- Ekonomi - Finans
Kriz döneminde zenginlerin serveti bir yılda %50 artmış

alıntı
"Forbes’un dünyanın milyarderler listesinin 24’üncüsünü açıkladı.
Toplam 1011 milyarderin yer aldığı Forbes 2010 listesinde, ABD’den 403, Avrupa bölgesinden 248, Asya-Pasifik bölgesinden 234, Türkiye’nin dahil edildiği Orta Doğu-Afrika bölgesinden 65 milyarder ve ABD hariç Amerika kıtasından da 61 milyarder bulunuyor.
New York kenti 60 milyarderle dünyada en çok milyarderin yaşadığı kent olurken, New York’u 50 milyarderle Moskova ve 32 milyarderin yaşadığı Londra izliyor. New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg de 18 milyar dolarlık servetiyle listede 23. sırada bulunuyor.
Listenin en genç milyarderi 4 milyar dolarlık servetin sahibi, Facebook’un kurucusu 25 yaşındaki Mark Zuckerberg (listede 212. sırada yer alıyor) olurken, en yaşlı milyarder de 3, 3 milyar dolara sahip olan İsviçreli 99 yaşındaki Walter Haefner (287. sırada) oldu.
Amerikalılar bu yıl da listede en çok milyardere sahip olurken, listedeki milyarder sayının yüzde 40’ının Amerikalı olduğu göze çarpıyor."
Listedeki kişisel servetlerin bazı şirketlerin ortakları olduğu da dikkat çekmektedir. Bunları birleştirirsek bu zenginlerin çok yaygın olmadığı görülür.
Bu yıl ki listenin en ilginç yanı ise listedekilerin birikimlerinin bir yıl içinde % 50 artış olmasıdır. Krizin dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde bu kişilerin tüm yaşamları boyunca sahip olduğu servetin yarısı kadar artması kafamızda sorular oluşturdu.
1- Bu küresel kriz kapitalistlerin krizi değilse kimin kriziydi?
2- Bu kişiler üretimlerini artırarak bu gelirlerini artırmamışsa, gelirlerinin kaynağı nerededir, bu kadar gelir getirici üretim yapılmadıysa ve bu kişilerin gelirleri arttıysa kimin geliri düşürmüştür?
3- Devletlerin finans şirketlerine yaptıkları yardımlar kapital sahiplerine mı akmıştır?
4- Bu kişilerin paraları Dolar veya EURO olarak tutulmamaktaysa hangi paralarda veya kağıtlarda durmaktadırlar?
5- Krizler büyük para sahiplerinin işine mi gelmektedir ya da bu insanlar çok mu zekidir ve kriz durumlarında paralarını çok iyi mi yönetmektedirler?
6- Kredi borcu olan geniş yığınların borçları azalmış mıdır?
7- Krizlerin faturasını kim ödüyor?
Ortada kriz falan yokmuş, meğer kriz var diye ağlayan kapital sahiplerinin ağladıkları konu geniş yığınların işsiz kalması, yoksullaşması, gelirlerinin teminat altında olması ve artık kredi borçlarını ödeyemeyecek olmasındanmış.