Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Türkiyeyi Etkileyen iç ve dış politika sorunları

http://blog.milliyet.com.tr/sakin02

18 Ağustos '14

 
Kategori
Öykü
 

Küçük çocuk

Küçük çocuk
 

Beni tesadüfen okuyanlar en ağdalı siyasi konuları biraz da acımasızca yansıttığımı bilirler. Buna bazıları, bu ş..efsiz gene ne yazmış derken, bir bölümü ıyi yazmış ama ne fayda deyip binbir mazeretle tatillerine devam etmeyi tercih ederler. Bir süre sizi yanıltacağım ve siyasetten uzak kalacağım. Hatta kendisine nasıl hitap edeceğimi bilemediğim sayın Erdoğan hakkında bile yazmayacağım. Elleriniizi hemen oğuşturmayın konunun korkuyla alakası yok sadece bıkkınlık.
Bu gün genç arkadaşım Berat Özken in kısa bir hikayesi var. Sade cocuksu ve yalın...

Hatırlar mısınız? Eski evlerde parmaklıklı pencereler olurdu ya, sadece küçük bir çocuğun oturabileceği kadar küçük lakin bir çocuğun hayalleriyle dolup taşacak kadarda büyük.İşte o küçük çocuklardan bir tanesi büyük bir aile, anne, baba, yengeler amcalar, dede ve babanenin arasına giren ilk küçük çocuktu o, ailesinden başka arkadaşı olmayan bir çocuk, oyuncağı bol ama hayalleri daha da bol bir çocuk. O parmaklıklı pencerede bekledi işten eve hep geç gelen en küçük amcasının çikilota getirmesini, o pencerede bekledi işten gelenleri ilk o haber vermek için, o pencerede bekledi ramazan davulcusunu iftar topunun patlamasını, o pencerede gördü ilk kez top oynayan çocukları ve anladı büyük ve çok güzel bir ailede yanlızlığı.

İlk çocuktu ya toz kondurulamıyor başına bir iş gelmesin diye yaşadıkları 2.5 katlı ev onun istediğinde dişarı çıkmadığı içine kilitlendiği kalesi oluyordu bazen. Dışarı çıkabilen çocuklar hayallerini süsledi bir zamanlar ve zaman geçmek bilmeyince arkadaşları oluyordu oyuncakları bazende eve yorgun geldiğinde resimlleri istediği gibi çizemeyen amcaları.

Gençti amcaları top oynarlardı evin çatısız balkonunda ee tabi defalarca düşen topları almaktı milli görevi, kızardı almayacağım diye ama içten içe sokaklara çıkacağım diye çığlık atardı içinden üşenmeden her seferinde sahte kızıgınlıklarla gidip alırdı o siyah çizgili beyaz plastik topu. Uçurtma yapardı amcaları peşlerine takılırdı bu ördek yavrusu tutmaya gücü yetmese bile sanki o uçurtmayla uçardı uzaklara bulutlara belkide başka dünyalara. Ve renkli televizyonlada tanıştı soluksuz izledi ilk filmlerini sanki nefes almasada olurmuş gibi ve yine amcalarıyla ama yine yorgun olmadıklarında.

Mutluydu çocuk ama büyüyorduda okuması gerektiğini öğrendi halasından tabi 16 yaşında olan halası biraz sabırsızdı çekerdi kulaklarını başaramayınca döverek uyuturdu sırf arkadaşlarıyla saklı gizli sigara içebilmek için ne de olsa 90 lar gençliği işte, asiliği saklı sigara içmekti.

Ve hasta oldu çocuğa doktor amcası igne vermişti hem de 20 tane. Koltukların altına kaçmalar dolaplara saklanmalar başlamış ama etki etmemişti. Çocuk oyuncakları ile plan yapıp 5 igneyi çaktırmadan gömmüştü bahçeye, tabi olayın farkedilmesi iş işten geçti gerçeği küçük bir zafer...

Eee okula da başlayacaktı çocuk...

 

 
Toplam blog
: 89
: 321
Kayıt tarihi
: 27.07.09
 
 

ODTÜ 1970 Kimya Bölümü mezunuyum. Çalışma hayatımın bir bölümü kamuda bir bölümü ise özel sektörd..