- Kategori
- Öykü
Küçürek öykü (2)
İster doğu batı, ister batı doğu, ister güney kuzey, ister kuzey güney yönünde olsun. İsterse döner bir şekilde yükselsin basamaklar. Merdiven, merdivendir işte. Bir eğik düzlem üzerine basamakların yükseltilerek yerleştirilmesidir. Yanlarında duvar olabilir, demir-çelik korkuluk olabilir, ahşap korkuluk olabilir.
Uzun zamandır bugün giderim, yarın giderim, diyerek gidemediğim Fakülteye, sınav görevi nedeniyle erteleyemeden gidip, daha merdivene yönelince, her şey birdenbire değişiveriyor. Bu merdivende birileri ile yürümenin hayali? Ve ben yine yürüme zorluğu çekiyorum. Kalp atışlarım değişiyor, nefes alışverişlerim değişiyor.
Oysa ben her gün evden gelirken, odama çıkarken, yemeğe gidip gelirken onlarca merdivenden inip çıkar, yürümekte hiç zorluk çekmem. Bu nedenle asansöre binmem. Bugün ne oluyorsa oluyor ve ben birdenbire Hacettepe’nin merdivenlerini hatırlıyorum. Neden mi? Neden olacak canım? Bu merdivende, ayakkabıların burun kısımlarının geldiği kısım açık da.
Korkuluktan tutunmadan ama güçlükle basamaklardan çıkıyor ve görevli odasındaki bir koltuğa yığılıyorum. Geçen zaman önemli değil. Çünkü sınava daha çok var ve ben ilk gelenlerden biriyim.