Kulağa en hoş gelen sözcük: "tatil"

"Tatil" deyince aklıma ilk gelen sözcük "uyku" olur benim. Anasınıfına giderken "Beslenme alışkanlığı" ve "Uyku alışkanlığı" dışında tüm notları 5 olan biri için aslında son derece ilginç bir tatil hayali ama büyürken pek çok alışkanlığımın değiştiğini göz önünde bulundurursak, samimiyetle söyleyebilirim ki ben uyumaya ba-yı-lı-yo-rum!

Bu konuda yaklaşık 4 yıl önce yazmış olduğum blog da bunun ispatı olmalı: "Tatil eşittir uyku" http://blog.milliyet.com.tr/Tatil_esittir_uyku/Blog/?BlogNo=26017

Hatta her gün işe gidip gelirken yolda geçirdiğim o uçsuz bucaksız 1'er saat içerisinde bile tüm direnmelerime rağmen uyuyakalabiliyorum, üstelik başımı yaslamadan ve dimdik durarak (nasıl oluyorsa oluyor işte).

Ve bu yüzden benim için tatil kelimesinin çağrıştırdığı ilk sözcük "uyku" oluyor hiç tereddütsüz. Ve tatile her gidişimizde otellerin kahvaltısının erkenden başlamasına inanamıyorum! Ve her seferinde saat 10:00'da başlayan o "geç kahvaltı"yı kaçırmamak içinse alarmı kurup, o saatte uyandığım için içimden (eşimin duymayacağı şekilde) lânetler yağdırırcasına, sövercesine kahroluyorum!

Tatil benim için "UYKU"dan başka dinlenme anlamına geliyor. Yani tatile çıkınca yemek pişirmek zorunda olmamak, ev işi yapmamak ve kafamın iş-güçten arındırılmış olması gerekiyor. Tamam, yemek yapmayı çok seviyorum ve hatta bütün günümü mutfakta geçirmekten zevk alabilen biriyim ama tatil deyince iş değişiyor. Adı üstünde, "Tatil"; yani o 1 haftamın günlük yaşantımdan farklı olmasını istememden daha doğal ne olabilir ki? Değil mi ama?

Aslında, daha derin düşününce, uykudan ve dinlenmekten çok daha önemli olduğunu fark ettiğim başka bir şey var: O da "deniz". Ben açıkçası, denizsiz bir tatil düşünemiyorum. Büyükçekmece'nin sahil kısmında doğup büyümüş ve yüzmeyi kaç yaşında öğrendiğimi bile hatırlamayan biri olarak yüzmek benim vazgeçilmezim. Hatta son zamanlarda rüyama bile giriyordu yüzmek, ki eşim sağolsun bu özlemimi kısa süreliğine de olsa giderdi geçen hafta. (Denize ilk daldıktan yaklaşık 10-15 dakika sonra fark ettim ve sordum ablama: "Bu suratımdaki kocaman sırıtışı engellemek için ne yapabilirim sence?" Evet, engelleyemiyordum mutluluğumu dişlerimle dışa vurmamı, ve ellerim buruşuncaya kadar denizden çıkmadım!)

Anladım ki, tatilin bende çağrıştırdığı sözcükleri önem sırasına koyarsam; 1-deniz 2-uyku 3-dinlenmek ve günlük yaşantıdan arınmak.

Aslında, bunlarım hiçbir olmasa bile tatil tatildir, değil mi? Ne yaptığınız değil, ne yapmadığınız daha önemlidir belki de (en azından işinizi yapmıyorsunuz, ki bu da tatil için yeterlidir). Ama imkânlar doğrultusunda denize girebildiğim, en erken 10:00'da uyanabildiğim ve günlük yaşantımdan uzakta kalabildiğim bir tatil, benim için kusursuz bir tatildir!

<özlem boral="" ulugöl="">